Televizyon programları başlarken, önüne bir "Akıllı İşaret"
konur.. Bu işaret o programın hangi yaş guruplarınca izlenebileceği
konusunda uyarıdır.
Çocukların izlemesi için uygun görülmeyen programlar, aile izleme
saati içinde yayınlanmaz.
Bunlar dünyanın hemen her yerinde uygulanan evrensel hükümler..
Bizde de RTÜK yönetmeliğinde kayıtlı.
Çocukların izleme saatinde yayınlanmayacak programlarda üç unsur
vardır..
Şiddet!.. Korku ve Cinsellik!. Bu tür programlar uygun saatlerde
yayınlanırken bile önlerine "Akıllı İşaretler" konur ki, programın
hangi tür görüntüler içerdiğini seyirci bilsin, istemiyorsa, kanal
değiştirsin.
Bunları herkes bilir.. Bilir de niye yazdım?.
Bilmekle uygulamak farklı şeydir de ondan!.
Dün akşam eve erken döndüm.. Kanal D Ana Haber'i açtım.. Önce
"Sıcak Gelişme" diye bir kısa haberler bölümü var..
Saat 18.45!.. Yani 3 yaşındaki çocuklar bile TV önünde..
Görüntüler..
Birisi sokakta bir başkasını iki adımdan vuruyor.. Güvenlik
kamerası çekmiş.. Bir daha gösteriyor. Bir daha gösteriyor..
Sonra bir başka kentte, gene birisi, bir başkasını iki adımdan
kurşunluyor.. Gene güvenlik kamerası.. Gene tekrar tekrar..
Yetmiyor.. İki sene evvelin Amerikası'ndan bir görüntü. Polis
silahını durdurduğu arabanın ön camından içeri sokuyor ve sürücüye
şarjör boşaltıyor. Görüntü gene tekrar tekrar..
Bu görüntüler filmde olsa Denetleme Kurulu yaş sınırlaması getirir
ve önüne "Olumsuzluk ve Şiddet" işaretleri koyar.. Filmde.. "Vurur
gibi" yapılması bile çocukları etkiler diye..
Ama Televizyonlar "Haber" adı altında, gerçek cinayetleri, güvenlik
kameralarından ya da ordan geçen birinin cep telefonundan
yayınlamaya bayılıyorlar.. Çünkü şiddetin hele gerçeği "Reyting"
demek..
"Hay reytinginiz batsın" demekle bitmiyor iş..
Bu ülkede RTÜK diye bir kurum var.. Ne iş yapar bu adamlar?.
"Gözünün üstünde kaşın var" diye ceza yazmak iş değil.. İş, böylesi
tehlikeli, etkileyici yayınları önlemek..
Mesele sadece yetişme çağındaki çocuğun beynini bulandırmak, ruhunu
korkular ve şiddetlerle doldurmak olsa iyi..
Her sabah elinize aldığınız gazete, cinayet haberleriyle dolu..
Okuduğunuzda, inanamıyorsunuz.. Bu kadar sudan sebeple cinayet olur
mu?.
Kafası atan silaha davranıyor..
Neden RTÜK?.
Neden bu ülkenin bilim adamları?.
Toplum psikolojisi uzmanı yok mu üniversitelerde?. Bireysel
etkisini yorumlayacak psikolog?. Çocuklara vereceği zararı
anlatacak pedagog?.. Ağızlarına kilit mi vuruldu topunun?.
"Haber" diye canlı canlı yayınladıkları bu "Cinayet" görüntülerini
yayınlamanın asıl cinayet olduğunu söyleyecek bir "Bilim Adamı"
kalmadı mı bu ülkede?.
Her gece ve her görüntü tekrar tekrar!.
Ben bunları düşünürken, Sıcak Gelişme (Yani iki yıl evvelki Amerika
görüntüsünün sıcağı mesela) bitti. Ana Haber başladı.
Ahmet Hakan çıktı karşıma..
Bir numaralı haber.. Hani şortlu kıza minibüste tokat atmıştı ya,
adamın biri.. O anın görüntüsü ortaya çıkmış.. Baş haber o
görüntü..
15-20 saniyelik bir görüntü.. Kız önde, adam arkada oturuyor. Adam
önce kızın saçını elliyor. Sonra ayağa kalkıyor. Kızın yanından
geçerken elinin tersiyle bir tokat atıyor. Kapıya yürürken, kız
ayağa fırlayıp adamın yakasına yapışmak istiyor. Adam kızı saçından
kavrayıp yere itiyor ve kapıdan fırlayıp kaçıyor..
Bu sahneyi Ahmet Hakan'ın Ana Haberinde kaç defa izledik biliyor
musunuz?.
Tam 26 kez..
Yazı ile "Yirmi altı kez" yayınladı Ahmet Hakan, bu 20 saniyelik
görüntüyü.. Bölerek, parçalayarak, üzerine kırmızı işaretler
düşerek 26 kez tekrar etti ve 26 kez tekrar etmek için de (Kızmayın
ben daha dört kez tekrar ettim) o iki dakikalık haberi tam 17
(Yirmi yedi) dakika uzattı..
20 saniyelik görüntüyü 26 defa tekrar etmek için 17 dakikaya
uzatılan "Haber(!)"
Şimdi, o bilim adamlarına, Toplum Psikolojisi Uzmanlarına,
Psikologlara ve Pedagoglara, özellikle de pedagoglara
soruyorum..
Bu 20 saniyelik cinsellik de içeren şiddet görüntüsünü, herkes
ekran başındayken tam 26 kere tekrar etmenin, topluma, bireye ve
çocuğa bir zararı yok mudur?.
Bakın, o sahnelere zevkle bakacak sadist sapıkları dikkate
almıyorum..
Akşam evinde, yemeğe, hele bugünlerde iftara hazırlanan ailelere bu
görüntüyü 26 kez izletmek, habercilik midir, yoksa başka bir şey
midir, adını artık o bilim adamları koysunlar, onu soruyorum!..
Benim muhatabım RTÜK.. Sözünü ettiğim sıcak gelişme ve ana haber
ellerinde.. Baksınlar.. Kendi yönetmeliklerine de baksınlar,
gerekeni yapsınlar..
Bu "Gereken" içinde "Hıncal Uluç haksızsın. Kanal D'den ve Ahmet
Hakan'dan özür dile" varsa, onu da açıklasınlar. Bu köşede, bu
büyüklükte özür dilemezsem, namerdim.
Değilse, Aile İzleme Saatinde, "Haber" adı altında canlı şiddet
sahnelerini, tekrar tekrar yayınlamanın önüne geçsinler.
Şimdi Ahmet Hakan kardeşim "Ama hepsi öyle, niye sadece beni
yazıyorsun" diyebilir. NTV'ciler gibi..
Çünkü Kanal D, seni o haberlerin başına "İzlensin" diye getirdi.
Ben de izliyorum işte.. Fena mı?.
Şimdi bir uyarım da, TRT ve RTÜK'ten sorumlu Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'a.
Lütfen, RTÜK'ün dikkatini bu konuya çekin, Sayın Bakanım!.