Dünyanın bütün kıtalarında, televizyonu olan, hatta olmayan her
ülkesinde milyarla insan nefesini tutmuş beklerken olan rezalete
bakın!.
O an ilk aklıma gelen şey, başlıktaki laf oldu..
Bu rezillik bizde, mesela Altın Portakal'da olsaydı..
"En İyi Film" diye ilan edilen filmin, bütün kadrosu, oyuncusundan,
sonuncusuna sahneye yığılsa, ödül alan üç yapımcı ellerinde
heykelcikleri teşekkür konuşması yaptıktan sonra biri sahnede
belirip telaşla heykelcikleri toplamaya başlasa ve elden ele
dolaşan bir başka kırmızı zarf son konuşmayı yapan "Teşekkürcü"nün
elinde belirse ve o zarfın içindeki kartı kameraya gösterip "Bu
ödülü biz almadık.. Onlar aldı" diye bir başka filmin adını
açıklasa.. İlk ödül alanlar sağdan sahneyi terk ederken, esas
kazananlar soldan, şaşkınlıklarından alkışı bile unutmuş
seyircilerin bakışları arasında, gidenlerin yerini alsa..
Yani yazarken bile tekliyorum inanın.
Kaçıncı kez yanlış harf bastım buraya kadar..
Bunlar bizde olsaydı eğer neler neler olurdu diye düşünmekten
yazımı yazamıyorum..
Ama hepinizin bir tahmini vardır sanırım..
Hepimiz her gün tonla yanlış yaparız ama, başkaları yaptı mı
kıyameti hem de nasıl koparırız?.
Biz daha böyle fecisini yaşamadık hiçbir ödül töreninde..
Amerika'yı hatırlıyorum.
İki yıl mı ne önce, John Travolta, açtığı zarftan çıkan ismi
telaffuz edemedi diye nasıl alay konusu olmuştu, aylarca.. Hâlâ da
anlatılır..