Candeğer Furtun, dünyaca ünlü seramikçilerden biri.. Onu 80'li yazlardan birinde Tuzla'da tanıdım.. Bizim Damat Fethi'nin akrabası, dolayısıyla benim de hısmımdı.. Çok sevdim.. İki sebeple.. Birincisi üstümü başımı çamurladım diye annemden çok azar işitmiştim, Van'da, Bandırma'da çocukken.. Çamur belaydı yani başıma.. O devirde oyuncak yok, evde oynayasın. Çocuk bahçesi yok, parkta eğleneceksin. Tek oyun alanı, toprak yollar ve arsalar. Eee. Yağmur yağdı mı bekleyecek halin yok ki kurusun. Hadi orda oyna.. Çamurda "Elim sende" oynasan pabuç, çorap ve kısa olmasına rağmen pantolon, hatta gömleklerimiz, okul önlüklerimiz çamurlanır. (O zaman kısa pantolon giyerdi çocuklar, ortaokulda bile..) Deterjan da yok. Annem ertesi gün lazım ya, sabunla yıkayıp temizlerken söylenirdi bana.. Bana o bela çamurun nasıl bir sanat malzemesi...