*
Emine Hanım'ın kitabında "Özel Gün Yemekleri"
diye de bir bölüm var.
O bölümü açtım.. Karşıma aşure çıktı. Müslüman dünyasının en
özellerinden değil midir, aşure günü..
Bildiğim, 5 yaşından beri bildiğim en özel gün yemeği aşuredir.
Kilis Müftüsü dedemin avlusunda her aşure günü, koca kazan
kaynardı.. Koca mahalleye ve de evin hemen yanındaki cami cemaatine
dağıtılırdı. En sevdiğim tatlıydı.
Başından sonuna izler ve sonra nasıl iştahla kaşıklardım günlerce
bıkmadan.. Ertesi aşure gününü, bir yıl sonrayı sabırsızlıkla
bekleyerek..
Şimdilerde artık pek çok pastanede var.. Pek çok kebapçılar başta,
geleneksel lokanta ve muhallebicilerde de.. Ama
"ev" aşuresinin yerini hiçbiri tutmuyor..
İçine atılan onca malzemenin yanına "sevgi"
eklendiğinden midir?.
Bu yüzden her aşure gününü sabırsızlıkla beklerim.. Çünkü Gülseren
Hanım bize aşure yollar..
İki türlü.. Birincisi hane halkına..
İkincisi bana özel. Şeker hastasıyım ya.. Onda şeker kullanmaz.
Ama tadarım ilk geldiğinde ikisinden de. Ayni.. Nasıl bir mucize
ise, Gülseren Hanım'ın...