Yani milletin vergilerinden aldığınız, sizi beyler gibi yaşatan
bütün paralar son kuruşuna kadar haram olsun..
Siz ne sorumsuz, kaygısız, siz ne gamsız, umursamaz, aldırmaz
kurumsunuz yahu?. Dünya batsa geminiz batmaz, pupa yelken Gökova'da
dolanır keyif çatarsınız?.
Yahu sizin sorumluluğunuzda olan televizyonların hemen hepsi
milleti eşek, hayır, Eşşek, o da yetmez, Eşek kere Eşek yerine
koyuyor.. Gazeteler yazmadık eleştiri şikâyet bırakmıyor, size kim
bilir kaç milyon bireysel şikâyet geliyor, yahu bir tekiniz,
içinizde biriniz çıkıp "Ayıp oluyor, bir şeyler yapalım artık"
demiyorsunuz..
Aciz misiniz, ya da daha kötüsü, kanallar sizi ve kurallarınızı
hiçe sayıp, millete resmen, alenen işkence ediyorlar, siz kör,
sağır ve dilsiz Üç Maymunları oynuyorsunuz. Kanallar sizin
koyduğunuz kuralları piçe çeviriyor ve aldırmıyorsunuz..
İnsanda biraz utanma olur yahu?.
İnsan kendine bir sorar yahu?.
"Ben kimim. yetkilerim ne?.
Ben burdayken kanallar nasıl ülkeyi dağ başına çevirip bildiklerini
yapıyorlar" der be!.
Sert mi konuşuyor, sert mi yazıyorum?.
İnanın hak ettiğinizin yanında bu eleştiri dili hafif kalır..
Hakaret ettiğimi düşünüyorsanız hemen mahkemeye gidin ve milletin
paralarını sırt üstü oturup, nasıl alayı vala ile yediğinizi orada
kanıtlayayım da ipliğinizi hukuk önünde pazara çıkarayım..
O mahkemeye milyonlarca şahit getirebilirim biliyorsunuz..
Dün Yüksel Aytuğ kardeşim yazdı, utanması olan insanın tüylerini
ürperten bir örnek vererek..
Kanal, dizi, yayın önemli değil..
Hepsi ayni çünkü.. Yüksel hepsini adıyla yazmış, ben gerek
görmüyorum..
Adam ezeli düşmanını kıstırmış, tabancasını doğ- rultmuş "Söyle
bakalım şimdi seni benim elimden kim kurtaracak" diyor.
Parmak tetikte..
Çekecek.. Tamam..
Tam o anda yayın kesiliyor.. 15 dakika reklam.. Sonra dizi
başlıyor.