Fatih Terim eğer bu Torrent denen adama bir enkaz bıraktı
ise.. Ve de Barcelona, daha kura çekildiği gün dudakları
uçuklayan Torrent'e "Çok zor kura
çektik" dedirtecek, İstanbul'da yenilip elenmesine rağmen,
Türk spor basınının "Gene de teşekkürler Aslan
Galatasaray.. Seninle gurur duyduk" naraları attıracak bir dev
takımsa, bu işte bir yanlış var..
Ya Fatih bir enkaz bırakmadı ya da Barcelona, Torrent'in ödünü
patlatacak, yayıncı kuruluş başta, yazılı medyanın yere göğe
koyamadığı kadar büyük bir yıldızlar takımı değil!.
Peki gerçek ne?.
Söyleyeyim..
O enkaz kadronun başında Torrent değil, Fatih
Terim olsaydı, Galatasaray iki maçı da kazanır ve çeyrek
finale kalırdı..
Neden mi?.
Baştan başlayalım.. Fatih Terim, hemen her gelişinde tonla
transfer yaparak Galatasaray'ı mali bakımdan çökerten, 23,
bilemedin 25 kişi olması gereken kadroyu 30'un üstüne çıkarıp
çöplüğe döndüren İmparator, takımın Süper Lig'de de küme düşme
tehlike hattına girmesine sebep olmuştu. Bu sebeple onu en sık, en
yoğun ve en ağır eleştiren kişi bendim.
Ama o enkazın başındaki Fatih Terim, hem de İtalya (Lazio), Fransa
(Marsilya) ve Rusya (Lokomotiv Moskova) gibi dev liglerden gelen
rakiplerle oynadığı gurupta hiç yenilmeden, toplam 7 gol atıp 3 gol
yiyerek lider olmuştu.
Çünkü Fatih Terim Avrupa'yı da, Avrupa'da oynamayı da
biliyordu.
Kurada Barcelona çıkınca dudakları uçuklamayacak, daha o dakka turu
geçme umudunun olmadığını Türk halkının ve de en önemlisi
oyuncularının beynine sokacak laflar etmeyecek, peşin elenmeyi
kabul etmek yerine, "Tarihin en kötü Barcelona'sı ile
oynayacağız" der ve Mustafa Denizli gibi
eklerdi..
"Şansımız yüzde 51.."