Hayır!.. Bugün size ağabeyim, hayatta en sevdiğim dostum,
arkadaşım, canım Fikret Ağabey'le değil, bir Büyük
Kadını, Filiz Otyam'ı anlatmak istiyorum..
Onun büyüklüğünü anlatmaya sözcükler yetmez..
"Fedakarlık" diye bir kelime var.. Filiz'in yanında koyun,
içinin ne kadar boş kaldığını görürsünüz..
Filiz bir sanatçıydı. Büyük sanatçı.. Fotoğraf sanatçısıydı,
olağanüstü resimler çeker, sergiler açardı.
Elle çalışan bir dokuma tezgahı vardı.. Başına geçer, tablo gibi
işlemeler dokur, sergiler açardı. Eserleri peynir ekmek gibi
satılırdı. Eşi Fikret Otyam'la yıllarca ortak sergiler açtılar..
Gezmeye, bakmaya doyamazdım..
Fikret Ağabey, 40 yıldır şeker hastasıydı. Ağır şeker.. 10 yıl önce
böbrekleri iflas edince, yaşamı diyalize bağlandı..
Ve işte o an, Filiz, tezgahını da, kamerasını da kaldırdı. Sanatçı
Filiz Otyam'ı unuttu. Tüm hayatını Fikret Ağabey'e
adadı..
Sevgili Ali Kocatepe'nin bana yolladığı bayram mesajındaki sözler
tam da buydu işte..
"Bir insanın sana neler verebileceği değil, senin için nelerden
vazgeçebileceği önemlidir.."