Futbolun öldürüldüğü gecenin katillerini en doğru belirleyen, en
isabetli teşhisi koyan futbol adamı, hem de "Efsane Trabzon
Takımı"nın efsane solaçığı İskender Günen oldu..
Sabah "Tribünden meczup indi" başlığı ile sıranın en sonundaki
sorumluyu işaret ederken üstelik..
"Yazık, ayıp" başlıklı yazısı şöyle bitiyordu İskender'in..
"Salih Dursun, hakeme kırmızı kart gösterdikten sonra yapılan ve
Trabzonspor oyuncusuna yakışmayan bu olaydan sonra onu haklı
bulanlar, dünkü tablonun oluşmasında pay sahibidir."
Hem de nasıl pay İskender, hem de nasıl pay!..
O utanmazlığı, o rezil, ayıp ötesi işleri yapan Salih'i kim
kahraman ilan etti?. Kim göklere çıkardı?.
Türk (demeye utandığım) Spor Medyası..
Bir utançtan bir anıt yarattı medyam.. Öyle tahrik ve teşvik edildi
ki, Trabzon'da sonunda anıtı dikildi, Salih'in..
O zaman yazdım, yalvardım.. "Yapmayın.. Etmeyin.. Yeni Salihler
yaratacaksınız.. Yarın birileri 'Benim de heykelim dikilsin' diye
daha da rezilini yapacak" dedim.. Mürekkebi kurumadı duruyor..
Salih, hakeme kırmızı kart çıkarmıştı. Sabah'ın "Meczup" dediği
O.M. daha rezilini yaptı. Hakemi tekme, yumruk dövdü..
1 numaralı sorumlu, Türk Spor medyasıdır.