Eğer bu ülkede spor muhabirliği diye bir meslek kaldığını iddia eden varsa şaşarım.. Ötekiler de farklı değil ama, sorum bu defa özel bir guruba..
Galatasaray Muhabirlerine..
Şimdi yazdıklarımı iyi okusunlar.
***
Alp Yalman haftalardan beri iki günde bir Florya'da..
Çünkü Başkan Dursun Özbek'le yaptığı anlaşma gereği, futbol şubesini o yönetiyor. Kulübün bu sezon yaptığı tüm transferlerin kararını o verdi.
Yalman, başkanla el sıkışırken "Ben para işlerine karışmam" dedi. Bu yüzden futbolun mali yönetimi başkanın kardeşi Mehmet Özbek'te.. Yalman takımın ihtiyaçlarını belirliyor.
Buralara alınması gereken kişilerin listesini veriyor. Ötesini Mehmet Özbek yükleniyor. Yani Levent Nazifoğlu adı ortada göstermelik!.
Florya, Fener, Beşiktaş tesisleri gibi şehrin kilometrelerce dışında değil. Nerdeyse göbeğinde..
Bu ülkede gazetecilik yapıldığı günlerde, Galatasaray muhabirleri, yanlarında foto muhabirleri ile, nerdeyse futbolculardan evvel gelirlerdi tesislere ve gün batmadan çıkmazlardı..
Şimdi, bu yıl hele Alp Yalman- Dursun Özbek arasında kopan bunca kıyamete, "Ben yokum" diyen Alp Yalman'ın Danimarka kampında Özbek'le kol kola görünmesine rağmen, bir tek muhabirin, olup biteni merak etmemesi, haftalardan beri Florya'ya uğramaması, orada Alp Yalman'ı görüp haber yapmaması ne demek?.
Hadi gitmiyorsun.. Muhabirlik çevre demektir. Orada adamın olursa, olup biteni öğrenirsen muhabir olursun. Ama bugün işler öyle değil.