"Gazetecilik, fark yaratma sanatıdır" derim hep.. Bizim
zamanımızda "Muhabirlik" işiydi, meslek..
Gazeteler "Atlatma" yani sadece kendilerinde olan
haberlerle fark yaratır ve büyürlerdi. O zamanın en büyük, en ünlü
gazetecileri de, bugünkü gibi köşe yazarları değil, muhabirlerdi..
Mesela zamanın en büyük, en ünlü, en kazanan gazetecisi Cüneyt
Arcayürek hayatı boyunca sadece "Muhabir" olarak kaldı.
Muhabirlik bitince, gazeteler haberi unuttu. Hemen her sayfaya
köşeler kondu. Biz yazarlar fasulye gibi nimetten sayılır olduk.
Çünkü artık farkı bizler, yani yazarlar yaratacaktık..
Ya muhabirler.....