Ümit hocayla ilgili bir tane eleştirim var. Çok ciddi bu. O da
kıyafeti... Benim bütün ortaokuldan itibaren çocukluğum ve
gençliğim Ankara'da geçti. Gençlerbirliği, Ankara'nın çok özel bir
takımıdır. Şimdi o takımın teknik direktörünün kıyafeti o takımı
temsil edecek düzeyde olmalı. Kenarda duran Ümit Özat'ın sırtına
ver pazar küfesini, kimse yadırgamaz. Gitsin Yedişehir Pazarı'na,
biri çağırır. Ümit hoca bir seyretsin, Türkiye'deki maçları,
İngiltere'yi, Fransa'yı, Almanya'yı... Kenarda böyle hamal
kılığında duran hoca yok. Hamallığı asla eleştirmiyorum, sırtında
küfe taşıyacaksan öyle rahat bir kıyafetin olması lazım.
Gençlerbirliği Kulübü'nde kenarda duracak adamın buna hakkı yok. Bu
eleştirim.
G.SARAY İYİ OYNAMIYOR
Galatasaray'a karşı oynadığı futbol ise fevkalade başarılı. Neden?
Gençlerbirliği son 5 hafta maç kazanamamış; iki beraberlik, üç
mağlubiyet almış. Küme düşme sınırına doğru tepetaklak düşmüş
adeta. Bu onun dönüm maçı olabilir, puan alması lazım. Bir defa
Galatasaray'ı iyi analiz etmiş, şunu düşünmüş: "Ben Galatasaray'dan
nasıl puan alırım? Galatasaray iyi futbol oynamıyor. Akıllı bir
savunma ile bunları durdurmak mümkün." Geniş alan bıraksaydı
kaybederdi, bunu görmüş. İki, Galatasaray hızlı hücuma çıkan
takımlara karşı da çok zayıf... Hızlı çıkan her rakip, Karabükspor
da dahil, gol pozisyonuna girebilir. Neden? Çünkü Galatasaray koşan
bir futbol oynamıyor. Hele geriye dönüşlerde kimse koşmuyor. 10
kişi ile Galatasaray'ın yüklenmesi demek kontralarda en fazla 2-3
kişinin geriye dönmesi demek. Yani diyor ki, "Ben bu uyuşuk hücum
futbolunu durdurduğum anda alan daraltarak, kapalı savunma yaparak
hızlı hücumla gol bulabilirim." Galatasaray'ı yenmenin formülü
aslında bu kadar basit... Bunu görmüş ve tüm oyununu buna göre
kurmuş.
BİR PUANA RAZIYDIM
Maçın birinci devresi biterken dedim ki, 'Galatasaray'ın kazanması
Gençlerbirliği'nin kendi kalesine gol atmasıyla mümkün.' Gol atacak
gibi oynamıyorlar çünkü. 15 dakika daha oynandı, bizimkilere dedim
ki, 'Arkadaşlar, ben 1 puana razıyım, itirazı olan var mı?' Ses
çıkmadı. "Ne diyorsun Hıncal abi" demediler. Galatasaray topa yüzde
75 hakim ama bütün oyunu orta sahada ve kendi sahasında oynuyor.
Gol alanına yanaşmıyor. 35 metreden vurmayı da kabul ediyorum şutu,
oralara bile gelmiyor Galatasaray. Orada kendi aralarında oynuyor,
Gençlerbirliği de onları seyrediyor, oh koşmuyoruz, yorulmuyoruz
diye... Bunlar yan yan yan kendi kendilerine oynuyorlar.
GENÇLER'DEN BAŞARILI
TAKTİK
Gençlerbirliği topu bir kaptı mı, vııın... Onu görünce dedim ben 1
puana razıyım diye ama Gençlerbirliği kontradan golü bulabilir.
Golü atan da Gençlerbirliği'nin beki... Hızlı oyun derken neyi kast
ettiğimi görüyorsun. Olcan gibi, Volkan gibi ileride oynayıp tek
başına ileri oynayan hızlı forvetler değil. Onlar dahi planlanmış.
Kontratağa çıkıldığı zaman kimler hücuma koşacak? O zaman tehlikeli
oluyorsun. İkiye üç, ikiye dört yakalıyorsun. Kaç defa yakalıyorsun
böyle... Fevkalade başarılı bir taktik. Galatasaray'ın puan
almasına imkan tanımadılar.