"Tetikçi FETÖ'ye göbekten bağlı" diyordu, dün Sabah'ın birinci
sayfasındaki beş sütun başlık.. Hem de nasıl Türk dostu, kültür
sanat adamı Rus Büyükelçisi'ni öldüren Çevik Kuvvet Polisi'ni
anlatıyordu haber..
Tetikçi, FETÖ dershanelerine gitmiş. FETÖ evlerinde kalmış. Eğitim
masraflarını FETÖ'cüler karşılamış. FETÖ'cülerin çaldığı sınav
sorularıyla polis olmuş. 15 Temmuz gecesi rapor alıp, Ankara'ya
gelmiş. Dayısı FETÖ okulu müdürüymüş. En yakın iki polis arkadaşı
FETÖ'cü.. Biri meslekten ihraç edilmiş. Öbürü gözaltında.
Tetikçi'nin kendisi polisin ve istihbaratın "Gri" listesindeymiş.
Yani "Dikkatle izlenecekler"den biri..
Şimdi bu kesin bilgiler, 24 saatte açıklandığına göre, çoğu zaten
kayıtlı. Biliniyor yani..
O zaman akla şu soru gelmiyor mu?.
Bu kadar şüpheli bir adam, elini kolunu sallaya sallaya, Rus
Büyükelçisi gibi kritik bir adamın yanına kadar nasıl geliyor?.
Hem de Çevik Kuvvet Polisi, dikkat buyurun.. Yani, bu suikast,
kritik devlet büyüklerinden birine de yönelebilirdi..
Her gün güvenlik güçlerinden, yargıdan yığınla insan görevden
alınıyor diye, mırın kırın edenler şimdi bu olaya baksınlar
yakından..
Önemli olan, alınanlardan temiz olanların en kısa zamanda serbest
bırakılması.. Böyle günlerde, suçun sabitleşmesini beklemenin neye
mal olduğunu gördük.
Neler olabileceğini düşünmek dahi istemiyorum.
Zor günlerin zor geçeceğini kabullenmemiz lazım!.
Hatalar olacaktır. Göze almalıyız.
***