Fransızların bayıldığım lafıdır!. "Güzel Sanatlar içinde en
güzeli, Güzel Yaşama Sanatıdır!."
Nedir peki Güzel Yaşama Sanatı'nın sırrı?.
Hayatın içindeki güzellikleri görebilmek, sezebilmektir. Yetenek
istemez Kendinizi zorlayın yeter..
Doğrudur, hele günümüzde, insanı kahır kere kahır edecek olaylar
yaşıyoruz.. Televizyonlar o haberlerle dolu. Gazeteler de öyle..
Onlara kapılıp gittiniz mi, hayatınız, öfke, nefret ve kinle
dolar.. O zaman nasıl güzel yaşayacaksınız,
yaşayabileceksiniz..
Şöyle..Hayatta, o sizi kahreden hayatta, o kadar da güzel şeyler de
var ki?. Tembellik etmeyin. Kalkın, arayın, yakalayın.. Sizi bir
yerde bekliyor mutlak..
"Günaydınım, nar çiçeğim sevgilim" diyordu ses!.
Tesadüf tabii.. Ama ne kadar güzel bir tesadüf değil mi?. "Günaydınım" diyen bu harikulade şarkıyla uyanmak..
İşte size bir güzellik..
"Bugün güzel şeyler yazacağım" dedim, daha o an.. "Bugün hafta sonu yazıları yazacağım. O zaman insanlar güzel şeyler okusunlar.."
En güzel şey, sanat..
Hadi başlayalım o zaman!. *** Karşımdaki resme daldım gittim.. Mehmet Ali Dinçer'in bir tablosu bu. Bir oda.. Basit, sıradan bir oda ve üç beş parça eşya.. Masa, sandalyeler falan filan.. Aklıma hemen Van Gogh geldi.. En sevdiğim ressamdır.. Onun da öyle bir resmi var. Oda ve birkaç basit eşya..
Hayalim bu iki tabloyu yan yana koydu birden.. Niye böyle çalıştı beynim?.
Bir gün evvel New York Times'da bir makale okumuştum.
Hollanda'da bir müze Eski ve Yeni'yi karıştırarak ortalığı sallamış. Açtığı sergide, klasiklerle, ...