Kültüre ve sanata meraklı birisi olarak kendisine çok şey borçlu olduğum, dostluğu ile gurur duyduğum Nejat Eczacıbaşı'nın ölüm yıldönümünde, ondan emanet kabul ettiğim,Bülent Eczacıbaşı kardeşimle İstanbul Modern'de buluştum.
Dünyanın en güzel müze yeridir orası, boydan boya uzanan terasının sunduğu panoramik İstanbul ve Boğaz manzarasıyla.. O gün o manzara yoktu, çoğu zaman olduğu gibi. Devasa bir gezi gemisi burnumuzun dibine yanaşmıştı. Boğaz'ı değil, kamaraların içini görüyordum, öylesi..
Koca İstanbul'da o geminin ille de oraya bağlanması ve dünyanın en güzel müzesini piç etmesi de, bizim Kültür ve Sanata verdiğimiz değerdendir, yıllar yılı..
Nejat Beyin kurduğu o müthiş atılımları yapan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) her yıl bir bienal (İki yılda bir demek) düzenler. Biri Tasarım Bienali'dir. Nispeten yeni.. Öteki İstanbul Bienali.. 14'üncüsü. Çeyrek asırlık yani.. Ama ikisi de dünya çapında bienaller.. Listelerde en tepelerde yer alıyorlar..
Gelenek edindik.
Bienalleri Bülent'le dolaşırız.
Program aynidir.
İstanbul Modern'in o harika terasında, Borsa'nın işlettiği kafede nefis lezzetler..
Sonra, o bienali en iyi bilen bir kılavuzun eşliğinde, onun verdiği bilgilerle dolaşma..
8 Ekim Perşembe öğle için randevulaştık.