Elimde telefon yerin dibine girmek istedim.. Arayan Halit Ağabey'di.. Halit Kıvanç.. 1957 yılında, 17 yaşında başladığım mesleğimde örnek aldığım iki Halit'ten, Fenerli olanı.. Öteki hala özlediğim, ışıklar içinde yatsın, Galatasaraylısı.. Halit Talayer.. Halit Ağabey, "Bana artık ağbi değil, 'Dede' diyeceksin" dedi telefonda.. "Halit Ağabey'in doksanı bitirdi. 91 oldu.. 89'a kadar ağbi, mağbi idare ettik, ama doksan başka" dedi gülerek.. O gülüyordu, ben utanıyordum.. Hem kendim, hem mesleğim hem de bu mesleğin güya Sivil Toplum Kurumları, Türkiye Spor Yazarları Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti.. Öteki cemiyetler.. Palavraya gelince mangalda kül bırakmayıp, insanlığa, sevgiye, vefaya gelince ortada görünmeyenler.. Halit Ağabey 91 yaşına girmiş, umurumuzda değil. Huzur evinde de girmemiş üstelik.. İşinin başında girmiş.. 91 yaşında, hala her cumartesi sabahı 11'de NTVSpor'da, Mert Aydın'la "Futbol bir aşk" diye hem de nasıl ilginç bir sohbet programı yapıyorlar. Mert araştırıp buluyor.. Halit Ağabey dillendiriyor.. Her pazar sabahı da NTVRadyo'da bu defa haftanın genel spor görünümü üzerine, "Mikrofonda Halit Kıvanç" oluyor.. Dikkat buyurun yaş 91!.. Her gün magazin ekleri verenler!.. Hafta sonları eki diye saçma sapan söyleşi yığınlarını pazarlayanlar.. Bu Halit Ağabey, Amerika'da, İngiltere'de, Fransa'da olsa, efsaneydi medyasında..