Sabah sabah gözümü açtım.. "Biri çocuk 7 ölü!.." Nerde?.
Devletin denetimsiz yollarında..
Bayram sonu "Palavra" haberler okuduk..
Bu yıl otobanlar ve devlet yolları iyi denetlenmiş de..
Bu yüzden bu Bayram kazalar yüzde 15 düşmüş de..
Palavra.. Palavra!..
İzmir'e gittim geldim, karadan..
İzmir'de Foça yaptım..
Çandarlı yaptım.. Çeşme, Alaçatı yaptım..
İlaç için bir trafik denetlemesi görmedim.. Bir tane sabit kontrol,
yahut trafiğin içinde hareketli, çakarlı bir trafik arabası olmaz
mı?.
Hele dönüş.. Hele TEM.. İzmir'den Osman Gazi Köprüsü'nün önündeki
otoyola topu topu nerdeyse 3 saatte geldim. Otoban daha rahat
olmalı değil mi?.
Halt rahat!. Yazdım ya.. Köprü HGS, yani Hızlı Geçiş Sistemi'nden
tam 45 dakikada geçtim.. Nedense kimsenin HGS'sinde yeterli para
yokmuş..
O da palavra.. Benim HGS ile bankam otomatik bağlı. Yani hep tam
para var.. Geçtik.. Rahatlayacağız artık..
Halt.. TEM felaket.. Niye felaket?.
İçişleri Bakanı'na uyup "Kurallara uyan" biz ahmakları her zamanki
gibi eşek yerine koyan Emniyet şeritçiler ve yolda bir, sadece bir
araba geçebilmek için şerit değiştiren, slalom yapan aşağılıklar
yüzünden, otobanda hız kesiliyor..
Emniyet şeridinden gidenler, yasal şeride girerken de gelen
arabanın önünü kesip durduruyorlar. Zaten tampon tampona giderken
biri durunca, zincirleme kilometrelerce araba duruyor..
Emniyet şeridinden bir değil, on değil, bin araba sağ şeride
girerken arkayı durdurursa ne oluyor?.
Otobanda ortalama hız saatte 5 kilometreye düşüyor.. O kural
tanımaz hayvan kere hayvan aslında kendi hızını kesiyor haberi
yok..
Trafik yönetmeliğine göre, Vali bile, göreve gitmiyorsa, çakar
kullanamaz..
Ama İstanbul'da, Talimhane'de 100 liraya satılan çakarlar,
isteyenin arabasında..
Onlar da yol boyu Emniyet şeridinde..
Niye bu rezillikler?.
Çünkü herkes, ama herkes biliyor ki, bu ülke otobanlarında, bu ülke
devlet yollarında Denetim yoktur.. YOK- TUR!..
Y-O-K-T-U-R!..
İzmir'den gelirken yol kenarında okla işaret etmişler..
"Bölge Trafik Denetleme Müdürlüğü.." Yahu kahvehane olsa, önünde
sandalye atmış iki kişi oturur da, siz hiç değilse bir üniformalı
görürsünüz..
Nerde.. Ora bile bomboş..
Yahu binanın kapısında bir nöbetçi olsun hiç değilse..
O bile Y-O-K!.
Şimdi başa gelelim..
O yedi mevsimlik işçi nasıl ölmüş?.
Bir minibüsle çarpışmış onları taşıyan kamyonet!..
Kamyonet!. İnsanları hayvan gibi, mal gibi taşıyoruz her yaz
sezonu, Mevsimlik İşçi diye.. Kamyonun ya da traktörün arkasında..
Hemen hepsi ayakta.. Bu yüzden en ufak kazada fırlıyor, yola
düşüyor ve ölüyorlar.
Çavuş denen komisyoncu kurbanlık koyun gibi topluyor, genelde kadın
ve çocukları.. Çocukları ya.. Onlar da kavun toplar mesela.. Ne
sigorta, ne vergi.. Çocuk çalıştırmak yasakmış..
Güldürmeyin beni..
Paranın çoğu kendine kalsın diye bir otobüs bile kiralamıyor,
çavuş..
Yüklüyor bedavadan ucuz kamyona..
Bu ne vicdansızlık?.
Tam buldunuz vicdanlı adamı..
Bu ne cesaret?.
Onu da demeyin. Çavuş bu işi kırk yıldır yapıyor.. Polisin önünden
geçiyor..
Jandarmanın önünden geçiyor.
Üç vilayet sınırından geçiyor hatta..
Karışan görüşen yok..
Çavuş adını bilmez belki.. Çavuş olmuş adı.. Ama devletin
denetlemeyeceğini bilir.. Doldurur üstü açık hayvan taşıması bile
günah kamyonun arkasına, koli gibi, mal gibi.. Götürür.. O Bölge
Trafik Denetleme'nin önünden geçerse, orda polis varsa, ona da el
sallar hatta..