"Okurlarımıza bir konuyu hatırlatmakta fayda vardır. Kuran'da Nisa süresinde Tanrı, 'Biz İsa'yı öldürmedik. Ancak onlara öyle gösterdik,' diyor. Radi Dikici usta bu haftaki yazısını 'Olayın bir de onların cephesinden' diye kaleme almış. Bizans uzmanı Dikici Ortodoks inancındaki durumu anlatıyor.."
***
Perslerin Anadolu'da cirit atmasına İmparator Heraklius fazla müsaade edemezdi. Ancak başkentteki sorunların çözümünü tamamlayamadığı için ayrılması mümkün değildi. Babasına danıştı.
Yaşlı komutan, "İmparator Maurice zamanında ben Doğu Orduları Komutanı Philippicos'un yardımcısıydım. Şu anda yaşlandığı için bir manastıra kapandı. Ancak sen istersen tekrar yönetir diye düşünüyorum."
"Peki komutan," dedi Heraklius. "Bunu benim adıma siz teklif eder misiniz?"
"Öyle zamanlar vardır ki imparatorlar, devletin geleceği için gerekirse yarar sağlayacak kişilerin ayağına kadar gitmeyi bilmelidirler" dedi, yaşlı komutan..
Heraklius Philippicos'un yaşadığı manastıra gidip teklifte bulunduğunda komutan pek istekli olmadı. Ancak ertesi gün imparatorun huzuruna çıkarak görevi kabul ettiğini bildirdi. Bir emirname ile Doğu Ordusunun başına geçti ve askeri dört ayda savaşacak duruma getirdi.
Ne var ki, yola çıktığında, birkaç küçük çatışma dışında, onu yakından tanıyan Persler, savaşa girmediler ve hep geri çekildiler.
Üç ay içinde tüm doğu sınırlarını emniyet içine alan Philippicos görevi yardımcısına bırakarak Konstantinople'a geri döndü. Ancak imparatoru bir konuda ikaz etti.
"Majeste kutsal emanetlerin bulunduğu Kudüs'ün tehlike içinde olduğunu size ifade etmem gerekir. Bana gelen raporlarda bu konuda hazırlık yaptığını öğrendim."
Aradan bir yıl bile geçmemişti ki, Önce Filistin'de deniz kıyısında bir liman kenti olan Caeserea'yı alan Persler nisan ayı sonlarında dönemin en büyük komutanlarından biri olan Şahbaraz'la Kudüs önlerindeydi. Sadece yirmi bir gün süren direnmenin ardından da 17 Mayıs 614 günü Kudüs düştü.