Galatasaray Kongresi bugün belki de kulübün kaderi olacak bir
oylama yapacak.
Ya "Kaldığı yerden devam edecek" ve kulübü eski "Zafer Günleri"ne,
her dalda zafer günlerine döndürecek bir yönetim seçecekler.
Ya da "Bıraktığı yerden ele alacak" ve kulübü tümüyle bitirecek bir
yönetimi başa getirecekler.
Şimdi başlığıma dikkat çekiyorum..
Türkiye Ligi Galatasaray'ın şampiyonluğu ile biter bitmez, İki
Yıldırım'ın, yani Yıldırım Demirören'in sahibi olduğu gazeteler
bir, Aziz Yıldırım'ın yıllardır sözcülüğünü yapan gazeteler iki,
hepsinde bir "Dursun gazlaması" başladı. Ayni yerden emir almış
gibi, ayni tür haberler, yorumlar her gün manşet oldu..
"Bu şampiyonluğu, Fatih'i iş başına getiren ve transferleri yapan
Dursun kazandı" dediler, alenen, resmen.
Ardından hemen Kongre havasına girdiler ve verdiler Dursun'a gazı..
Verdiler Dursun'a gazı.
Çünkü iki Yıldırım da Dursun'un gelmesini ve başladığı
"Galatasaray'ı bitirme işi"ni tamamlamasını istiyordu.
Bugün Galatasaray camiası, nasıl tarihin "En çok Galatasaray
Şampiyonluğu gören Fener Başkanı" ünvanlı, Galatasaray 2 Yıldızlı
iken, Fener'in başına gelip, 4'üncü yıldızı gören ve bu sezon da
5'inci Yıldız'ın ilk adımına şahit olan Aziz'in devam etmesini
istiyorlarsa, onlar da Dursun'u istiyorlar..
İstiyorlar ki, bu ülkeye basketbolu getiren, Yenilmez Armada ünvanı
ile tarih yazan Galatasaray'ın, Dursun siyaseti ile başta
basketbol, tüm futbol dışı dallardaki yok olması devam etsin,
Dursun'un menecerlere (!) milyonlar kazandıran transfer
politikaları ile kulüp mali bakımdan iyice batsın, Dursun artık
satacak mal da bırakmadığı için, alacaklılar Galatasaray'ın
iflasını istesinler. Meydan, baskette, voleybolda, kürekte, yüzme,
yelken ne kadar spor dalı varsa hepsinde onlara kalsın..
Bu Dursun, bu batırma işlemini devam ettirebilmek için, olağan
kongreyi öne çekmişti. Kazanacağından emindi. 3.5 yıl daha kalıp
işi bitirecekti.
O zaman onun tüm hesaplarını sıfırladınız, siz üyeler.. Mustafa
Cengiz kazandı ve dedi ki.
"Ben 3.5 yıl iş başında kalmayacak, Mayıs ayında Kongre'yi yeniden
toplayacağım." Sözünü tuttu. O Kongre işte bugün.
Ne var ki, kulübü, hem mali, hem sportif çökerten Dursun boş
durmadı. Etrafında topladığı askerleriyle Divan'ı ele geçirdi. Orda
şov yapmasına da siyaseti hiç bilmeyen Mustafa Cengiz izin
verdi.
O şovla bugün Kongre'ye geliyor Dursun askerleri.. Aslında çoğunluk
Dursun'a karşı olanlarda..
Ne var ki, dedim ya siyasetten hiç anlamayan Mustafa Cengiz,
"Dursun'a karşı olan" saftaki diğer iki aday, Ozan ve Fatin
Beylerle, Galatasaray'a sahip çıkanların tüm gayretlerine rağmen
ortak zeminde buluşamadı.
Şimdi bir yanda Dursun Cephesi var.. Öte yanda karşı olanların
cephesi yok. Parçalanmış Karşılar bugün birbirlerini vurup,
Dursun'a çalışacaklar.
Hangi Dursun'a..
Mesela Taner Aşkın gibi birini aklım hâlâ almıyor, yanına çeken
Dursun'a.. Faruk Süren gibi bir efsane başkanın damadı Burak
Elmas'ı Mustafa Cengiz'i paralamak için piyon gibi kullanan
Dursun'a..
Bir yanda "2 Yıldırım"ın Dursun medyası.. Öte yanda Dursun'a karşı
cepheyi paramparça edenler..
Kongre üyeleri..
Böyle bir ortamda "Doğru" oy kullanabilirseniz, Galatasaray'ın
yolunu açarsınız.
Onun için "Kişiler"i düşünmeyin. Galatasaray'ı düşünün, oyunuzu
zarfa koymadan önce..
O oy, İki Yıldırım'ın istediği "Galatasaray bitsin" oyu mu olacak,
yoksa "Kaldığı yerden devam" oyu mu?.
İyi, çok iyi düşünün.
Bu kulübü, Yıldırımlar'ın değil, "Galatasaraylılar"ın yönettiğini
ve de yöneteceğini dosta düşmana gösterin.
"Galatasaray, Galatasaraylılarındır" deyin.