"İyilik yap, denize at!.. Balık bilmezse Halik (Yaratan) bilir"
demişler ya eskiler, daha çocukken hem evde öğrenmiştik hem de daha
ilkokul birde... Bugün üst üste gelen tesadüfler, iyiliği denize
değil, kendimize attığımızı öğretti bana...
Tam 82 yaşındayım, ama dedim ya
öğrenmenin yaşı yok...
Bakın nasıl öğrendim, anlatayım...
Gece biraz sıkıntılı girdim yatağa... Bazen olur böyle... Her şey
iyi görünürken gene bir sıkıntı hissedersiniz...
Sabah da öyle uyandım...
Cep telefonum asla yatak odama girmez. Önce uyku ilacıma
başvurduğum halde... Uyku ilacım televizyon... Genelde
Jimmy Fallon izlerdim... Hem güler, hem yeni şeyler
öğrenir, hem de üç ünlü ile yapılmış, yarı gırgır, yarı bilgi
söyleşileri izlerdim... 50 dakika falan... Biterken gözlerim
kapanırdı zaten... Hergün 11.30- 12 arası, yemeklerim gibi, uyku
saatim de düzenli olduğundan vücut saatim hasta değilsem iyi
işler.
Dediğim o TV izleme, uyku ilacım olduğundan, uykuya dahil... O
yüzden de yatak odama cep telefonunu asla almam... Millet
akşam sekizde başlayıp...