Hıncal Uluç Sabah Gazetesi

Kendinizi kullandırmayın, Başkanlar!..

Alp Yalman'la konuştuğumuzda, "Dursun Özbek, futbol şubesinin yönetimini bana bırakmak istiyor. Ama durum, hem mali, hem idari çok zor" dediğinde "Sen zor günlerin adamısın, bir. Konu Galatasaray olunca, makam falan demeden hizmete...

25 Mayıs 2016 | 516 okunma

Alp Yalman'la konuştuğumuzda, "Dursun Özbek, futbol şubesinin yönetimini bana bırakmak istiyor. Ama durum, hem mali, hem idari çok zor" dediğinde "Sen zor günlerin adamısın, bir. Konu Galatasaray olunca, makam falan demeden hizmete koşarsın, iki.. Tabii kabul edeceksin" demiştim.
Sonra gazeteler yazdı. Özbek ve Yalman el sıkışmışlardı. Yalman, Sportif A.Ş. adlı şirket üzerinden, yönetim kademesinde görev alacak ve Florya'nın sorumluluğu ona bırakılacaktı.
Çözüm aklıma yattı. Ertesi gün Özbek'in, yaşayan en saygın başkan Selahattin Beyazıt ile de konuştuğunu, onun da desteğini aldığını öğrendim. Özbek gazetelere "Sayın Beyazıt en büyük danışmanım olacak" demişti. "Sıkıştım mı ona koşacağım.."
Bir Galatasaraylı olarak işlerin nihayet iyiye gittiğini düşündüm..
Ne kadar safmışım.. Gelişmeler gösterdi ki, ne Alp Yalman vardı ortada, ne de Selahattin Beyazıt.. İmam bildiğini okuyor, durmadan konuşuyor ve güya futbolu teslim ettiği Alp'in aklına hiç yatmayacağını bildiğim açıklamalar yapıyordu.
Alp mesela, bu ülkeye hakaret ederek defolup giden Lucescu'yu ölse Galatasaray'a getirmezdi. İviç, Derwall gibi devleri kulübe kazandıran adamın, meneceri aracılığı ile beslediği medyada şişirilen Luce ile ne işi olurdu ki?. Benim bildiğim Alp Avrupa'dan yeni bir müthiş isim peşindeydi. Ama Dursun, Luce denen adamı Antalya'da oynanacak Türkiye Kupası finaline davet etmişti bile..
Kulüp boğazına kadar borçtayken ve oynatmadıklarını satmak durumunda iken, İspanya'ya giden Emre Çolak için Deportivo la Coruna ile yarışa girmek ve yıllardır takıma beş kuruşluk faydası olmayan adamı Coruna'nın elinden almak için tonla para vermek de Alp'in işi değildi tabii..
Durum açıktı. Dursun Özbek, kulübü, kardeşi ile birlikte keyfinin istediği gibi yönetmeyi sürdürme peşindeydi. Ama "Derin Galatasaray" yani İnan Kıraç, Ünal Aysal ve onların kuklaları tarafından yönlendirilen kongre ve camiaya karşı Selahattin Beyazıt ve Alp Yalman iyi kalkan olacaklardı. Beyazıt da, Alp de konuşmayı, şikayet etmeyi sevmeyen adamlar oldukları için, artık rahat at oynatacaktı.
Ada'yı da Koçaslan'a teslim etmiş, onun korkunç kulislerinden de kurtulmuştu. Artık işi işti..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En güzel manzara... İnsan!.. 23 Kasım 2022 | 4.132 Okunma Türk ve Norveç Halk Müziği’nde ortak noktalar!.. 24 Nisan 2022 | 300 Okunma Bugün için yazmak içimden gelmedi, inanın!.. 23 Nisan 2022 | 618 Okunma Domenec Torrent, hoca moca değil!.. 22 Nisan 2022 | 377 Okunma Pitbull dehşeti ve verilen komik ceza!.. 21 Nisan 2022 | 268 Okunma