Topu topu bir tek orta okula sahip, ama dünya güzeli bir Anadolu
kasabası olarak bıraktığım Kilis'i 63 yıl sonra, üniversitesi olan
bir devasa köy olarak buldum. Binalar ve insanların üst üste
yığıldığı, hiçbir güzelliği ve özelliği olmayan köy..
Böyle bir köyde üniversiteli gençler ne yapar diye merak ettim.
Üniversite kentin biraz dışında.. Kapı bir meydana açılıyor. Tam
karşısında bir pastane var. Oturduk.. Gençler de tek tük
çıkıyorlar.. Bir gurubu davet ettik, masamıza..
Sohbeti açmak için sordum..
"Siz burada, okul dışında ne yaparsınız?."
Tara adlı bir genç kız yanıt verdi..
"Hiçbir şey!.."
Şaşırmadım. Sineması, tiyatrosu, eğlence yeri olmayan bir koca
köyde gençler ne yapabilirlerdi ki?.
Tara, meydanın öte yanındaki bir yığın zevksiz apartmandan birini
gösterdi..
"İşte burası kaldığım yurt.. Okuldan yurda, yurttan okula.. Hepsi
bu.."
Okulda bir tiyatro gurubu kurmuşlar. Onunla hem oyalanıyor, hem
arkadaşlarını ara sıra eğlendiriyorlarmış..
"Yurtta faaliyet yok mu" dedim..