Sabah, sinirlerim bozulmadan kahvemi içeyim, gazetemi okuyayım
diye, televizyon açmam.
Dün de, mutfakta kahvaltımı yapıp, gazetemi masaya serdim.
Kahvemi yanına koydum.
Başından sonuna baktım..
Okudum.. Sonra salona geçip bir haber kanalına dokundum..
O lanet kırmızı yazı çıktı karşıma..
Haftalardır, günde ortalama 18 saatimiz kırmızı yazı ile
geçiyor..
Kırmızı Yazı "Yayını kesecek kadar önemli bir Son Dakika Haberi"
demektir, tüm dünyada..
Kırmızı bant içinde dişi harflerle "Son Dakika" yazıyor..
İçim bulandı "Gene sabah sabah ne oldu" derken, Kırmızı Haber
geldi.
"Yargıtay Ali İsmail Korkmaz Davasında cezaları onadı!." Yani bu
normal yayın akışını kesecek, milleti "Gene ne oldu" diye dehşete
düşürecek bir haber mi?.
Altta, normal geçen beyaz yazılar ne için, haber kanalı
yöneticileri?.
Ama sen 24 saat evvel oynanmış, bitmiş derbi maçının sonucunu,
Avustralya'da yaşayanlar bile öğrenmişken, hatta gollerini
izlemişken, "Haber" diye verir, alt yazı haberciliğini on paralık
edersen, hele de sabah alt yazılarının yarısını bir gün evvelden
kalmışlarla devam ettirir, öbür yarısını da, o gün çıkmış
gazetelerden (Hiç utanma ve sıkılman olmadan) derlersen, tabii
basit, sıradan bir Yargıtay onayını "Yayını Keserek, SON DAKİKA"
diye verirsin..
Bu günün dörtte üçünde devam eden kırmızı yazıların, zaten gergin
ve bezgin olan milletin sinirlerini daha bozacağı, onu daha içine
ve evine kapanık hale getireceği, zerre umurunda olmaz..
Yahu alçaklar, sizi kullanıp psikolojik savaş yapıyor, onun dahi
farkında değil misiniz?.
Yahu, vatandaşın evinden çıkmaması, o kırmızı yazılar yüzünden
haber kanallarından ayrılamaması işinize mi geliyor?.