Ramazan Taşdemir.. Ağrı Diyadin'de.. Memleketinde son kez
koyunları otlatmak için kırsala çıkmış. Ertesi sabah İstanbul'a
hareket edecek.. Bakmış ki kuşun biri elektrik direğinin orda
çırpınıyor. Kanadı tellere takılmış.. Tırmanmış direğe.. Kuşu
kurtarmış ama kendi kaymış. İki eli, yüksek gerilim teline
yapışmış. Nasıl yapışmaksa..
Köylüler gelip kurtarmış ve hastaneye götürmüşler.. Doktorlar
çırpınmışlar, hiç değilse bir eli kurtarmak için.. 17 yaşında genci
elsiz bırakmamak için ellerinden geleni yapmışlar.. Ama nasıl yanma
ise.. Kemikler bile erimiş..
Ramazan'ı kurtarmak için ellerini kesmişler..
Fakir ailenin fakir çocuğu.. O ailenin belki tek umudu, şimdi
kendisi umutsuz durumda..
Anne Taşdemir "Kuşun kanadını kurtarmak için kendi kollarını
kaybetti, artık ben onun kolu kanadı olurum" demiş.. Olmasına olur
da.. Anadolu ne analar gördü, görüyor.. Ama o 17 yaşındaki gencin
yaşam umutları ne olacak?. Hayalleri?.. Özlemleri!.
Günümüz, teknolojide de, tıpta da büyük mesafeler kaydetti..
Elin yaptığı her işi yapan, robot takma eller var artık.. El, kol
nakli de yapılabiliyor..
Ama ikisine de ulaşmak için "Servet" gerek..
Nerde Ağrılı çobanın ailesinde o para?.
Sosyal medya bu defa iyi iş için patlamış.. Yardım çağrıları
yığınla.. Ama bu bireysel iş değil. Bir Sivil Toplum Kuruluşu el
koymalı. İşin başına geçmeli ve bitirene dek de bırakmamalı..
Yoksa üç gün geçer, Ramazan'ı da unuturuz, ellerini de..
Benim önerim, işi nerdeyse "İnsan nesli yok olsun" a kadar getiren
hayvansever(!) derneklerinin, bir kuşu kurtarmak için kollarını
kaybeden Ramazan'a sahip çıkması..
Mesela Ömür Gedik'in Haçikosu'nun..