Hıncal Uluç Sabah Gazetesi

Lahmacun fiyatlarıyla uğraşan Turizm Bakanlığı!.

Sabah kahvemi içerken masaya yaydığım gazetemi okumak en büyük keyfimdir. Dün sabah da öyle başladı. Sayfaları çeviriyorum. Ekonomi sayfasının başındaki manşeti görünce, fincanım az daha...

05 Eylül 2018 | 3.552 okunma

Sabah kahvemi içerken masaya yaydığım gazetemi okumak en büyük keyfimdir. Dün sabah da öyle başladı. Sayfaları çeviriyorum.
Ekonomi sayfasının başındaki manşeti görünce, fincanım az daha üzerime devriliyordu.
Turizm Bakanlığı, Turistik Bölgelerde 50 liraya lahmacun satılmasını önleme kararı almış, iyi mi?.
Hem de bu ülkede belki de ilk defa "Hayatı Turizm" olan bir profesyoneli Turizm Bakanı yapmışken.
O haberin hemen arkasındaki tam sayfayı kapsayan turizm ilanını veren "etstur" adlı dünya çapındaki firmayı kuran, yaşatan, büyüten adam yeni bakanımız Mehmet Ersoy..
Atanmasını hem de nasıl sevinçle karşıladığımı biliyorsunuz.
"İlk defa sorunları içinde yaşayarak bilen birisi bakan oldu. Şimdi Turizm bu ülkenin baş sıkıntısı, döviz sorununu kökünden çözen bir sektöre dönüşebilir.
Şimdi Turizm, gerçekten bacasız sanayi olarak, bu ülkeye milyarlarla dolar ve euro yağmasını sağlayacak düzeye gelir" demiştim.
Sorun açık, net!.
Bu ülkenin "Turist Sayısı" açısından sorunu yok. Avrupa'nın en çok turist alan ülkelerinin başında geliyoruz.
Turgut Özal sayesinde yarattığımız Türk Rivierası başta, tüm tatil köyleri, otel, motel ve pansiyonlarımız büyük doluluk oranlarıyla çalışıyorlar.
Üstelik bu sadece güneş ve deniz turizmi. Oysa ülkemizde daha ne turizm hazineleri var..
İnanç Turizmi alanı daha bomboş..
Sağlık Turizmi de öyle. Sırası geldikçe yazacağım onları da.. Ama önce, zaten dolu olan "Deniz ve güneş" turizmindeki sıkıntıdan söz edelim..
Bu ülkeye milyonlarca turist geliyor, Sayın Bakan. Orda sorun yok.. Sorun..
"Geliyor da, kaç para bırakıyorlar?." İşte sorun bu!.
Dünyanın "En ucuz turist" ülkesiyiz..
Bir Alman diyelim..
Kendi ülkesinde, kendi evindeki yaşamının nerdeyse yarı fiyatına Türkiye'de gelip, yediği içtiği her ama her şey yanına kâr kalarak tatil yapabiliyor. Yani Alman, uluslararası tatile çıktığı zaman, bütçesinden ayrı para çıkmıyor. Tam tersine kâr ediyor. Türkiye'de, bir tatil köyünde yaşaması, kendi ülkesinde yaşamasından ucuza geliyor çünkü..
Böyle şey olur mu?.
Oluyor..
Neden?.
Çünkü bu ülkede o yok olası, yere batası "Her şey dahil" sistemi var.
Belki Özal sayesinde, Fransız Tatil Köyü'nden başka tesisi olmayan Akdenizimiz, Fethiye'den Alanya'ya dek, saymakla bitmez, hem de ne de luxe tesislere kavuştuğunda, bunları doldurmak ve tanıtmak için bir kampanya gerekiyordu. Her şey dahil, iyi bir sistemdi..
Peki ama bugün?.
O binlerce yatağı üç otuz paraya doldurmak, adamı tıksırıncaya kadar bedava yedirmek, birasından viskisine, boğulana dek bedava içirmek, nasıl "Turizm" oluyor..
Sahillerimiz, denizlerimiz kirleniyor.
Bunun bir bedeli olmalı..
Sayın Bakana soruyorum.
Günde on dolar bırakan bin turist mi?. Günde 100 dolar bırakan 100 turist mi?.
Bana turist sayısını değil, Turistlerin yılda bıraktıkları toplam parayı söyleyin.. Turizm sanayimizi kelle ile değil, dolarla ifade edin ki, gerçeği görelim. Acı mı, tatlı mı anlayalım..
Antalya kısa adı ile andığım yörede, her şey öyle serbest, öyle başı boş bırakılmış ki, millet rekabet uğruna, fiyatları kıra kıra nerdeyse "Kapıyı açık tutmaya yetsin"e indirmiş. Bu fiyatlarla yaşamak mümkün değil ya.. "Batan batar. Kalanlar pastayı paylaşırsa, dilimler büyür" hesabında çoğu..
Bir araya gelip, adam gibi fiyatlarla turist ağırlama çareleri arama ve çözüm bulma yerine, "Birbirlerinin gözünü oyma" hesapları var..
En korkuncu Sayın Bakanım.. En korkuncu..
Turist hava alanını biliyor. Hava alanı tatil köyü yolunu onu götürüp getiren otobüsün penceresinden gördüğü kadar biliyor ve de gittiği tatil köyünü biliyor. Hepsi ama hepsi o..
Oysa Antalya bir dünya zengini bölge.. Bir tarih var.. Eşsiz.. Bilinenleri geçin. Bilinmeyenler var, Sayın Bakan.. Mesela siz, turizmci Mehmet Ersoy "Silyon"u biliyor musunuz?.
Gittiniz, gördünüz, nasıl muhteşem bir turizm kaynağı olduğunu fark ettiniz mi mesela?.
Antalya'da görülecek ne harika tesisler var.. Akvaryum.. Müze.. Tematik Tatil Köyleri.. Aspendos'ta festival..
Murat Karahan, Operamızın Genel Müdürü üstelik. Verona Arena'daki temsilin biletleri bir yıl evvelden bitmişti.
O Turandot'u işte Aspendos'a getirdi.
Sorun bakalım o tatil köylerine.. Birisi, bir tanesi o gece için bir Aspendos otobüsü kaldırdı mı?.
Düzenler mi? Adam onun mekânından dışarı çıkar o zaman.. Başka yerleri görür.. Görürse olur mu?.
Antalya yöresinde bir Yedi Mehmet vardır, ben 60'lı yıllardan bildim bileli..
Niye başkası yok?. Niye ne mekânlar açıldı da yaşamadı?.
Çünkü "Her şey dahil.." Adam zıbarana dek viskisini bedava içerken niye dışarda bir lokantaya gitsin de para versin_.
Belek kaç yüz bin turist ağırlıyor her sene.. Niye tesis dışında tek dükkân yok?. Tek restoran.. Tek gece kulübü..
Tek hediyelik eşya satan dükkân mesela niye yok?. Belek kasabası niye dökülüyor, sahilde saraylar yan yana dizilmişken.
Çünkü o yüz bin kişi, o geldiği tatil köyünden kapı dışarı adım atmıyor.
Belek'e on para bırakmıyor. Çünkü adam tatil köyünde nerdeyse hapis.
Sistem onu hapsetmiş de ondan, çıkamıyor..
Şimdi niye sabah sabah kahvemi üzerime döküyordum, anladınız mı?.
Yahu beş liraya satabileceği lahmacunu adam 50 liraya satıyorsa, ama satıyorsa ve buna rağmen tesisinde boş şezlong kalmıyorsa, o adama ceza vermek, menüsüne narh koymak değil işimiz.
Tersine teşvik için, ödül vermeliyiz.
Bodrum'da beş liraya lahmacun satan Bedri Usta varken (Hem de ne lezzetli lahmacun bilirsiniz), Nusret gelse mesela, dükkan açıp "1200 dolar" adisyon koysa misafirin önüne.. Ve buna rağmen dükkânı doldursa alkışlarım ben.. Boğazım yırtılana kadar da "Yaşaaaa" diye bağırırım.
İşte Emre (Aköz) bu hafta hem de ne güzel yazdı.
Sen kapıya menü koy. Millet içerde neyi kaça yiyeceğini bilsin yeter..
Bu konuyu açtım.
Kapatmayacağım..
Bu ülkenin turizm bakanları, günde her şey dahil 30 euroya dek düşen fiyatlarla el beslemenin turizm olmadığını, Turizmin asıl, gelene 50 de değil, 150 liraya lahmacun satabilmek ama dükkânı gene de doldurmak olacağını anlayana dek yazacağım.
Daha neler yazacağım..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
En güzel manzara... İnsan!.. 23 Kasım 2022 | 4.132 Okunma Türk ve Norveç Halk Müziği’nde ortak noktalar!.. 24 Nisan 2022 | 300 Okunma Bugün için yazmak içimden gelmedi, inanın!.. 23 Nisan 2022 | 618 Okunma Domenec Torrent, hoca moca değil!.. 22 Nisan 2022 | 377 Okunma Pitbull dehşeti ve verilen komik ceza!.. 21 Nisan 2022 | 268 Okunma