Bu devlet kaç milyon turist, kaç milyar dolar gelir kaybetmeyi
göze aldı, kumarı yasaklamak uğruna.. Beyaz zehirden beter bir
illet olan kumarın kaç aileyi perişan ettiği, yıktığı, dağıttığı
ortaya çıkınca, özellikle Antalya yöresinde hem de nasıl para basma
makineleri haline gelmiş kumarhaneleri bir gecede sildik..
Bu ülke, selamsız sabahsız cep telefonlarına dalan ve işkence
haline gelen reklam mesajlarının, izinsiz gönderilmesini de kanunla
yasakladı. Reklamlar ancak önceden izin alınarak yollanabilecekti.
Yasayı yürütme görevi de Gümrük ve Ticaret Bakanına verildi. Ticari
iş olduğu için..
Yani..
Bugün ülkemizde kumar yasak..
Güya!..
Çünkü internet üzerinde kumar oynatan dış kaynaklı, en çok da
Kıbrıs merkezli şirketler çevremizde cirit atıyor. Kumar hastaları
o milyarla doları gene ruletlere, pokerlere, bahislere
yatırıyorlar. Ama Türkiye tek kuruş kazanmıyor. Çünkü o şirketler
yasa dışı çalışıyorlar..
Reklam ve duyurularını da gene yasa dışı yollarla, cep telefonumuza
mesaj atarak yapıyorlar.
Kumar yasak.. Kanunla.. Mesaj yasak.. Kanunla..
Ama "Yasak" kanunda kalıyor. Uygulama sıfır..
Bu yasak yasalarını uygulamaktan sorumlu Gümrük ve Ticaret,
Ulaştırma ve İçişleri Bakanlarımız sanki Türkiye'de
yaşamıyorlar.
"Yasak kumarın, yasak mesajlarının her cebe yayılmasını önleyemeyen
bir devlet, Fransa'dan Endonezya'ya cirit atan terörle savaşı nasıl
kazanır" dersek bu ülkenin insanları olarak haksız mı oluruz..
2016 bu soyguncu, bu alçak, bu rezil şirketlerin kitle halinde
saldırıları ile açıldı.
Meydanı boş buldular ve azdılar.. Uğraşan devlet yok.. Üzerine
giden medya yok..
O zaman soy Türk halkını soyabildiğin kadar..