Türkiye karizmatik liderler ülkesidir. Yani bu ülkede seçimde,
insanlar genelde partilere değil, liderlere oy verirler.
Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okurken, hocalarım bu ilkeyi
Türkiye'den ve dünyadan örneklerle anlatmış ve kafamıza
kazımışlardı.
Pazartesi sabahından itibaren bütün televizyonlarda, dün sabah da,
başta bizim gazete, birinci sayfalarda, dünya medyasının
başlıklarını gördünüz.
Hepsi sözleşmiş gibi "Erdoğan kazandı" diyorlardı.
Haksız mıydılar peki?.
Seversiniz, kızarsınız o ayrı!.. Ama dünyanın inkar etmediği bir
gerçek var. Erdoğan lider!.
Ülkeyi içte dışta sıkıntıda görenler, kurtuluş yolu, umut
arayanlar, baktılar ve "Karizmatik" liderde birleştiler..
Peki ötekiler..
Her gün birini analiz edeceğim.
İlk sırada, seçimin mağlubu da değil, kelimenin tam anlamı ile
hezimete uğrayanı, Devlet Bahçeli var, tabii..
Düşünebiliyor musunuz?.
Devlet Bahçeli, bugün, 4 Kasım Perşembe günü, bitmiş, siyasal
yaşamı tükenmiş, sıfırlanmış bir muhalefet lideri değil, ülkenin
Başbakan'ı olabilir ve tüm iktidar gücünü elinde toplayabilirdi. 1
Kasım'da da seçim meçim yapılmazdı.