Devletler, kapladıkları alan ve nüfuslarına bakılmaksızın eşit
olduklarından (Öyle mi acaba), birbirlerine ceza verme hakları ve
yetkileri de yoktu. Bu yüzden Devletler Hukuku'nda uygulanabilecek
tek müeyyide, yani kendisine karşı işlenen bir suça, ya da aleyhine
eyleme karşılık, devletin yapacağı tek şey, "Mukabele-i bilmisil
kuralı" nda yazılıydı.
Yani..
Ayniyle mukabele!.
Yani İzlanda senin milli takımını 3 saat gümrükte mi bekletmiş.
Eee!.. Onlar da rövanşa gelecekler nasılsa.. Uygun bir dille
protestonu yapar, sen de onları ayni sürede havaalanında
süründürürsün..
Ya da..
Türk'ün ve Türkiye'nin büyüklüğünü gösterir, onları normalden de
hızlı otellerine yerleştirirsin ve "unutulmaz" bir insanlık dersi
verirsin..
Haberi aldığımda kafamda bunları tartışırken kendi kendime "Sabırlı
ol" dedim. "Belki de istenmeden bir şeyler olmuştur. Bekle gerçeği
öğren.." Bize olmuştu bir tarihte.. Sezen Aksu, zamanın başkanı,
bugünkü İlhan Başkan Aliyev'in babası Haydar Aliyev'in davetlisi
olarak konser vermeye gidiyordu, Azerbaycan'a.. Ben de
ekipteydim.