Türkiye Süper Ligi, Türkiye Sahtekârlar Ligi'ne döner, hatta
orada da kalmayıp yeni bir mutasyonla "Utanmazlar
Ligi" olarak ortaya çıkarken, hiç ama hiçbir eylem yapmadan
seyreden Futbol Federasyonu, sayısız yazımıza, sayısız uyarımıza
rağmen tek yanıt vermemiş, hem tribünlerde, hem de ekran başında
müthiş bir seyirci azalmasına sebep olan bu rezilliği önleme
yolunda elinde sayısız imkân varken, kulüplerin baskısından korkup,
seyirci olmakla yetinmişti.
Bu konuda sayısız yazı kaleme aldım. Sayısız önerilerde
bulundum.
Ama, üstelik hısım olduğumuz, üstelik kazandıklarının bir bölümünü bu ülke halkına iade etmek adına, sanata yaptığı yatırımları ve kurduğu Limak Senfoni Orkestrası'nı göklere yükselttiğim, hepsinin üstüne, Artvin'de tamamen Türk mimar ve mühendisleri ve Türk işçileri ile yaptığı Türkiye'nin en yüksek, dünyada üçüncü, üstelik "çift eğimli" (Hem karşıdan karşıya, hem yukarıdan aşağıya yay biçiminde) olduğu için, ülkemiz için bir gurur anıtı olan Yusufeli Barajı'nı, bu ülkenin bütün yazılı ve görüntülü medyası ihmal ederken, köşemde nerdeyse ilk ben tam sayfa duyurdum ve Nihat Özdemir'i yürekten kutladım.