Nasıl, ama nasıl severdim İsmet Ağabeyi..
"Onu tanıyıp da 'Ben sevmem' diyen var mıdır acaba dünyada" diye düşündüm, bu cümleyi yazarken..
Ben ki politikayı hayat boyu sevmedim.
Gazeteciliğe Ankara'da başladığım, ilk 20 yılı orda geçirdiğim halde..
Bu yüzden politikacıların arasına da fazla girmedim..
Ne var ki, İsmet Ağabey farklıydı..
Siyaset adamı olmaktan önce, "İnsan"dı.. İyi insan..
Çok iyi insan..
Candandı, içtendi, herkesi kucaklardı..
Hele yüzünden hiç eksik olmayan, benzersiz gülümsemesi..
En çok da bu halini severdim..
Onu tanıdığımda, Adalet Partisi milletvekili ve Gençlerbirliği Başkanıydı. Ben de muhalif yerel gazetenin spor müdürü..
Sporu ben mesleğe başladığımda Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü yönetirdi. Bir Devlet Bakanı'na bağlı olarak. Ama o bakanın sporla ilgilendiğini hiç görmezdik. Her şey, Genel Müdürün kontrolü altındaydı..
Sporu o kadar seviyordum ki, onun bir Genel Müdürlük çapında kalmasına içim razı olmuyordu..
"Bakanlık olmalı" derdim. Bakanlık olursa, daha önem kazanacak, daha çok bütçe alacak, daha hızlı gelişecekti çünkü..
Kafamdaki Bakan da İsmet Ağabeydi.
Partisinin sevilen ve önde gelen bir milletvekili olarak, sporumuza çok katkıda bulunabilirdi.