Şaka gibi geliyor ama acı gerçek bu Galatasaraylılar..
Suada'nın yıkıldığı günden beri, Galatasaray kulübü "Şimdi ne
olacak" konusunda tek kelime açıklama yapmadı. Niye yapmadı
peki?.
Önce duruma bakalım..
Kısa bir araştırma yaptım..
Suada'da, Mehmet Koçaslan nam kişinin işgali fiilen devam ediyor.
İşgalcinin güvenlik elemanı olduklarını söyleyen bir takım adamlar,
Ada'da nöbet tutuyor ve dışardan kimseyi yaklaştırmıyorlar.
Galatasaray kulübü büyük bir sessizlik içinde olayı seyrediyor..
Ama bu sessizlik aslında bir planı gizliyor.
Galatasaray'ın eski yöneticilerinden Sedat Doğan'ın liderlik ettiği
bir gurup, Galatasaray Adası'nın tekrar Mehmet Koçaslan'a
verilmesini ve Suada olarak devam etmesini sağlamanın
peşindeler..
Sedat Doğan'ın Başkan Dursun Özbek'e "Kulüp şu anda ne bu yıkıntıyı
temizleyebilir, ne de gereken tadilatları yapıp işletmeye
açabilir.
Bunun için maddi durumumuz uygun değil. Hem de transfer zamanı,
kulübün her kuruşa ihtiyacı var. Kaldı ki, Ada'yı biz
işletemeyiz.
Oysa Koçaslan, bunların hepsini yapmaya hazır" dediği, hem Sedat
Doğan'a, hem de Dursun Özbek'e yakın çevrelerde söyleniyor.
Mehmet Koçaslan'ın ise Ada'yı bölüm bölüm kiraya verdiği
işletmecilere.
"Merak etmeyin. Ada'yı gene ben devralacağım. Hepiniz
işletmelerinize devam edeceksiniz. Hazırlıklı olun" dediği sık sık
duyuluyor.
Kulüpteki ölüm sessizliğinin sebebi işte bu..
Şu anda ortam Ada'yı Koçaslan'a iadeye hazır değil. Ama vakit
geçtikçe ve o leş yıkıntı milyonların gözü önünde "Kirlilik"
yaratmayı sürdürdükçe "Madem yapamıyorsunuz, o zaman yapacak olana
iade edin" havası yaratılacak.
Dursuncu ve Koçaslancı medya ortamı hazırlayacak ve emrivaki o
zaman yapılacak.
Benim Selahattin Beyazıt'a yazdığım açık mektubun sonunu merak edeceksiniz.
Selahattin Ağabey, yazının çıktığı gün aradı..
"Ada'nın bir an önce Galatasaray üyeleri, aileleri ve konuklarına hizmet verecek bir plaj olarak açılmasını, böylece hem o çirkin görüntünün temizlenmesini, hem de kulübe, Ada'nın Galatasaray'a en yararlı olacak şekilde kullanılmasını sağlayacak planı yapmak için vakit kazandırılmasını öneriyorsun. Para bu işin en kolay kısmı. Gerekeni anında koyarım.
'Yaz boyu plaj düzenini yapabilecek ve yönetebilecek adam' olarak adını verdiğin Ferit Volkan'ı arayacağım. Ada'nın şu andaki hukuki durumu nedir onu da hukukçularımız araştıracak. Ne var ki hepsinden önce, bugünkü yönetimin böyle bir yardıma gönüllü olması gerek" dedi.
Telefonu kapar kapamaz, adayı daha evvel kulüp adına işleten Ferit Volkan'ı aradım.
Ulaşamadım. Mesajlar attım. Geri dönmedi.
Hukuki durum ise karanlığını muhafaza ediyor. Yasal süreci, işgalci lehine uzattıkça uzatan Dursun Özbek yönetiminin "Yıkım" kararının uygulanmasından sonra ne yaptığını bilen yok.
Ada şu anda Galatasaray'a mı döndü, yoksa işgalci hala kiracı olarak mı? Adayı işgalcinin adamları koruduğuna göre, ikinci şık fiilen doğru. Ada hala "Suada!." Kiraladığı gayri menkule izinsiz ve kaçak eklemeler yapmak, hukuken "Anında tahliye" gerekçesi.
Kaçak inşaat yapıldığı mahkeme kararı ile kesinleşti. Ayrıca Koçaslan'ın gazetelere manşet olan itirafı var..
"Ben bu Ada'ya 10 milyon liralık yatırım yaptım" diyor. Bu 10 milyonun kanıtı iki şey.. Faturalar ve izin belgeleri..
"Hani nerde" diyen de çıkmıyor kulüpte..
Koçaslan'ı köşeye sıkıştırmak değil, tersine Ada'yı ona iade etmeye çalışıyorlar çünkü..
Dilerim bugün bir açıklama yaparlar..
Dilerim beni tekzip ederler. Dilerim Selahattin Beyazıt Başkanı ararlar ve görüşme masasına otururlar.
Dilerim beni hayatımın en mutlu mahcubiyetlerinden birine uğratırlar.
Ama göreceksiniz gene susacaklar..
Ada, Koçaslan'a dönene kadar susacaklar!.
Riva ve Florya'dan sonra Galatasaray'ın elinde kalan son varlık Ada da, elden çıkana kadar!.
Divan'daki satın alınmışlar!. Hala susun ve oturun bakalım!.
"Etik" diye Mali Kongre'de bu Dursun'u ibra edenler!.
Siz de kına yakın!.