Ebubekir Şahin aradı.. Geçen hafta Türkiye
Büyük Millet Meclisi tarafından seçilen 3 yeni üyeden biri. İktidar
kontenjanından..
Uzun uzun konuştuk.
Önemli bilgiler verdi. En önemlisi bana cep telefonunu verdi ve
"RTÜK konusunda bir sorunuz, sorununuz olursa beni her zaman
arayabilirsiniz" dedi.
"Diyalog.." Bu dünyanın en sihirli sözcüğü..
"Savaşın ama diyalogu kesmeyin" ilkesine inananlardanım..
Çözümün yolu ordan geçiyor çünkü..
RTÜK ile ilgili bugüne dek neler yazdım. Ne eleştiriler yaptım. Bir
eski üye arardı, o da "Aramızda kalması kaydıyla.." Hak
veriyordum.
Öyle olması gerekiyordu.
İlk defa, ilk defa biri açıkça ortaya çıktı.
"Ben varım" dedi.. Bu çok güzel, özel ve önemli bir gelişme..
Şahin "Seda Sayan konusunda gereken en üst düzeyden yapıldı"
dedi.
RTÜK aldığı kararları nedense gizliyor. Fısıltı gazetesinden
öğreniyoruz. Show TV'ye de, Seda Sayan'ın insanın özel yaşamına,
onur, gurur ve haysiyetine tecavüz eden ve bir aya yakın süren,
yalan, dolan, dedikodu ve düzmece dolu yayınına ceza verildiğini
bazı gazetelerde okumuştuk ama resmi açıklama yoktu.
Neden korkuyorsa RTÜK, aldığı kararları açıklamaktan..
Toplumu bu kadar ilgilendiren "Televizyon" konusunda alınan
kararlar anında açıklanmaz mı?. Bir RTÜK sözcüsü olmaz mı?.
Devletin Anadolu Ajansı'na bir bülten gönderilmez mi?. RTÜK'ün
basın danışmanlığı olmaz mı?. İlle fısıltı gazetesi mi
çalışacak?.
Konuyu en yakından ve en sıcak izleyen gazeteci olduğum halde,
fısıltı haberlerine köşemde yer vermedim.
Ebubekir Bey, RTÜK üyesi sıfatıyla bana açıkça söyleyene dek
bekledim..