Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yüzde 9 oyla, HDP'ye baraj aşma umudu ve morali veren liderdir. Demirtaş'ın başarısı, HDP'nin genel seçimlere bu defa parti olarak girme kararı vermesine yol açtı. Bir evvelki Meclis'te "Bağımsız" gelenlerden 20'yi zor bulan HDP, 7 Haziran'da Meclis'e 80 milletvekilini bu sayede soktu.
Demirtaş'ın başarısının sırrı neydi?.
Gençliği.. Güler yüzü ve hoş görülü konuşması.. Öfke krizlerine kapılmıyor, bağırıp çağırmanın oy getireceği tavsiyelerine aldırış etmiyordu. Türk seçmeni belki de ilk defa, gülen, şaka yapan, esprilerle konuşan, saz çalıp türkü söyleyen bir lider görüyordu. Hakkını verdi..
Ayni Demirtaş, Suruç depreminin ardından, bütün ülke tarafından merakla beklenen konuşmasını yaptı.. Söze tam da kendisinden beklendiği gibi girdi.
"İnsani değerlerin düşmanları hep var oldu ve hep var olacaklar. Küçük çıkarları için insanları satanları besleyenler hep var oldu. Bizi ayakta tutan şey.. Onlar var evet ama direnenler de var. Umut da, kardeşlik de, yoldaşlık da var. Halk eninde sonunda birleşmiş ve zulüm kalelerini yıkmıştır. Etrafımıza yine bir zulüm kalesi çizilmek isteniyor.
Bir yanda kadınları pazarlarda kesenler var, bir yanda da karınca kararınca yardımları Kobani'ye götürmek isteyenler var. Burada ölen Kürt müdür, Türk müdür, Çerkez midir önemi yok. Her insan bu topraklarda insanı yüceltmiştir. Bizi kurtaracak duygu budur. Bizi kurtaracak şey Kürtlüğümüz Türklüğümüz değil insanlığımızdır."
"Bizi kurtaracak şey insanlığımızdır" diyen liderin, arkadan gelen sözlerine en çok şaşıranlar arasındaydım.
SABAH gazetesinin "Demirtaş'ın tehlikesi çağrısı" başlığı beni de rahatsız etmişti. Onu yazmayı düşünüyordum. "Bu zorlama yorum niye" diyecektim.. "Böyle günlerde herkese, her kuruma, her aileye tedbirli olma çağrısı yapmaktan normal ne var.."
Demirtaş da ayni üslupta konuşacak kişiydi aslında. Öyle biliyor, öyle tahmin ediyordum.
"Kardeşlerim, benim amacım açık. Niye öküz altında buzağı arıyorsunuz bu kritik günlerde.. Bu kritik dönemden en az yara ile çıkmak istiyorsak, önce birbirimizi iyi anlamamız lazım" gibisinden sözler bekliyordum.