***
Bunları niye anlattım!.
Pazartesi günü akşamüzeri Esenyurt'a gittik.
Bahçeşehir'in apartmanlar ve sitelerle dolu yanı.. Caner, Mehmet,
Can Çobanoğlu ve ben.. TEM Yolu da tıkalı her zamanki gibi.. Git
git bitmiyor..
İçin için sıkılıyorum. Caner'in yüklediği bir angarya gibi geliyor
bana.. Efendim Caner'e kız isteyeceğiz.. Caner tutturdu,
"Hıncal Ağbi ille sen
isteyeceksin" diye.. Kıramadım tabii.. Komşu Can Çobanoğlu
da, her maç günü bizim evin müdavimi.. Can, Caner de çok kafa
dengi, hele konu futbol olunca.. Onu da aldık yanımıza..
Nihayet vardık. Yedinci kat. Asansörden çıktık, bir salona girdik
ki.. Çocukken annem kabul günleri yapardı, konu komşu, eş dost,
misafir odasına dolardı. Öyle bir koca salon..
Tıklım.. Kız evi burası.. Naz evi yani.
Bizi hemen buyur ettiler. Ortanın sağına..
Orada oğlan tarafı çoğunlukta.. Sol yanı bizim Simge'nin, o uzun
tuvalet içinde prenses havasındaki kız tarafının ailesiyle
dolu..
Hani, Allah utandırsın, "Bir an evvel formaliteyi
bitirip...