İstanbul Modern'in o dünyalar güzeli, benzeri olmayan manzaralı
terasında oturuyorum.. Hemen önüne yanaşmış o Hilton büyüklüğünde
gezi gemileri yok, ikidir. Bu yüzden, Galata Köprüsü'nden
başlayarak Boğaziçi Köprüsü'ne o emsalsiz manzaraya
bakabiliyorum.
İstanbul o muhteşem silueti ile Yedi Tepe.. Topkapı Sarayı, Gülhane
Parkı denize iniyor. Derinlerde gemiler bekliyor, Boğaz'a girmek
için.. Karşısı Kadıköy, Haydarpaşa.. Beylerbeyi.. Arada gidip gelen
şehir hattı vapurları, arabalı vapurlar..
Anneannem, Kadıköy'de denizi gören evimizin penceresinde oturur,
arada beni çağırırdı..
"Bak Hıncal, sarayım geliyor!.." Geceleri ışıklar içindeki araba
vapuru, Saray gibi görünürdü gerçekten denizi tarayan ışıldağı
ile.. Otomatik değildi ha..
Geminin önüne oturan bir miço, denizi ve sahili eliyle döndürdüğü
projektörle tarardı ki, kaptan önünü ve gideceği yeri görsün..
Bazen Bab-ı Ali'den gece yarısı son vapurla dönerken, o miçonun
yanına gider, onun ışıldağı ile denizi ve sahili seyretmeye
bayılırdım.
Birden, garip bir mahluka benzeyen o yeni, o zevksiz, o acayip
araba vapurunu gördüm.. Sarayburnu'na doğru giderken..
Kim yutturdu bu yenileri acaba, Kadir Topbaş'a?.
Derken, o öğlen orada yemekte buluşacağımız Sevgili Dost Bülent'in
(Eczacıbaşı) asistanı geldi "Hoş geldiniz" demek için.. Bülent
yoldaymış..
Olsun.. Bu manzara ömre bedel, beklerim..
Hele önünde o Çin Seddi gibi Gezi gemisi duvarı yokken..
Asistan "Terör olaylarından beri gezi gemileri gelmez oldu"
dedi..
İstanbul otelleri niye böyle boş, anlaşılıyor..
"İstanbul Limanı da boş olursa.." dedim..
Dünya Limanlarını hatırlarken..
Limanın bir kent, hatta ülke yaşamındaki önemini ilk Beatles
öğretmişti bana..
"Ne alaka" diyeceksiniz?.
O zaman dünyayı sarsan bu dört uzun saçlı adamın öyküsünü okumuştum
London Times gazetesinde de, haber yapmıştım, bizim magazin
sayfasına..
Liverpool Avrupa'nın, okyanusa, Amerika'ya açılan en büyük
limanıydı.
Uzun yol gemileri yanaşır, yük, yolcu indirir, yükler,
bindirirdi.
Bu, karaya hasret, o limanda bir kaç günü olan tayfa demekti.
Cebinde bol para, aylardır dolandığı denizlerden sonra, karada
eğlenecek tayfa..