Süleyman Soylu, son yıllarda ülkenin her gün daha rezilleşen
Trafik sorunu ile iyi niyetle ve yürekten ilgilenen ilk İçişleri
Bakanı.. Bir şeyler yapmak için nasıl çırpındığını yakından
görüyor, izliyorum..
Ama bakın Sayın Bakanım!.. Cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla
döşeli..
Siz istediğiniz kadar çırpının.. Makam odasından çıkmayan ve sizi
yanıltan, açık söyleyeyim, kandıran bir kadronuz var..
Bu ülkede trafik, kararla değil, uygulama ile düzelmeye başlar.
Uygulama denetlenirse, daha nelerin eksik, hatalı olduğu görülür,
daha etkili kararlar alınır.
Amma velakin Sayın Bakanım, bizde denetleme yok..
Denetleme yok, Sayın bakanım.. Denetleme olduğunu yıllardır gören
yok.. Bu yüzden herkesin fikri inancı ayni..
"Ferman padişahın dağlar bizimdir.."
Kent yolları da dağ başı bu ülkede, devlet yolları, otoyollar da..
Bu yaz binlerce kilometre yol kat ettim, şehir içi, şehirler
arası.. Yahu bir, tek bir trafik kontrol noktası, tek bir trafik
aracı görmez mi insan?.(Şu anda ipadime düşen bir mail.. Halil Özel
yollamış.. "Bayramda Ankara-Mardin 1130 kilometre yaptık. Bir tek
tane bile denetleme görmedik" diyor.)
Bugün sayfamda bir "Şaşkın Okur" mektubu var. Bir göz atın da
faciayı görün zahmet olmazsa.. Dahası..
Çarşamba eve erken geldim. Maç var diye.. Ana haber izliyorum..
Beş dakikada arka arkaya gelen "Trafik" haberlerine bakın!..
- E-5'te, Emniyet Şeridinde duran TIR'a arkadan çarpan otomobilde 5
ölü.. Ekranda otomobilin kaza anında kilitlenmiş hız göstergesi,
170'te duruyor. Emniyet Şeridinde gidiyor hem de saatte 170
kilometreyle.. Bu pervasızlığın sebebi ne acaba, Sayın Bakanım?
- Adam motosiklette.. Arkasında üç çocuk var. Önünde 2 çocuk.. Bir
motorda 6 insan.. Umurunda değil. Çünkü o kentte, yani başkentte,
yani Ankara'da da trafik polisi unutulalı yıllar olmuş..
- İstanbul.. Otoyol hem de.. Motosikleti bir çocuk kullanıyor..
Babasını arkaya oturtmuş. O otoyollar ki, makas atanlar, slalom
yapanlar, hiçbir kurala uymayanlarla dolu.. O motor bir kaza yapsa,
en az kırk araba zincirleme yapışır, maazallah!. Devlet değil,
Allah koruyor. Çünkü İstanbul'da Devlet yok.."Var" diyen çıksın,
bana gelsin, olmadığını on dakikada ispat edeyim" dedim, gık
çıkmıyor.. Validen, Emniyet Müdüründen ve Trafik Müdüründen gık
yok.. Çünkü onlar sanal. Hayalet.. Adları, makamları var, kendileri
yok.. O zaman vatandaş da alışmış, ezberlemiş ki, bu kentte
kuralları uygulayan da yok denetleyen de.. Otobanda küçük oğluna
cambazlık yaptırır o zaman..
- Anadolu.. Devletim sağ olsun.. Muhteşem yollar yapıyor.
Otoyollar.. Bölünmüş yollar.. Ankara'ya dört, İzmir'e altı saatte
gidebilirim o yollarda.. Adam olsak.. Niye olamıyoruz, o da ayrı
yazı konusu ya.. Şimdi bu muhteşem yollardan birinde, zincirleme
kaza.. 13 araba birbirine girmiş. 34 yaralı.. Dördü ağır.. Niye?.
Durmadan ormanları yanan ülkemde, yol kenarında anız, yani hani
kesilip kenara biriktirilen otlar yakılmış. Çıkan dumandan önünü
göremeyen biri yavaşlayınca, tampon tampona gitmenin de serbest
olduğu ülkemde, o mükemmel yolun sağladığı hızla giden 13 araba
zincirleme akordiyon olmuş. Ölü olmaması mucize..
Okumanız kaç dakika sürdü bilmem ama, bunların hepsi çarşamba günü
olan ve sadece o kanala ulaşan durumlar..Hepsinin bir ortak yanı
var..
Bu ülkede trafik denetlemesi yok, Sayın Bakanım!.
Yıllardır yok!.. Yok!.. Yok!.. Bu yüzden kurallar artık fiilen
yok!.