Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete..
Türkiye'nin bugünkü halini en iyi özetleyen ifade bu..
Bu kıyamet yolunda genel manzara da şu..
Herkes, ama herkes birini suçluyor.. Kendinden başka
birini..
Neden?.
Çünkü 1.5 ay sonra seçim var. O seçimden daha iyi çıkmak için
ötekileri suçlaması lazım..
"Bugün bu ülke bu hale geldiyse, kabahat şundadır!.."
Cümlenin girişi hepsinin ağzında ayni.. İş "Şunda"ya gelince, oraya
konan sözcük değişiyor o kadar..
Yani.. "Yahu gemi batıyor.. Hele onu bir kurtaralım da, sonra
paylaşırız" diyen yok.. O gemiyle hep beraber batacağımızı düşünen
yok..
Ey bu ülkenin tüm politikacıları!.. Tüm sorumlu liderleri..
Hepiniz!.. Devir suçlu arama devri değil.. Devir çözüm üretme
devri..
Var mı içinizde bir tane "Somut" çözüm öneren!.
Ben duymadım!.. Duyan var mı?.
Yahu olan olmuş.. Bu noktaya gelmişiz.. Kim suçluysa suçlu..
Geçin.. Suçluyu zamanı gelince buluruz. Biz bulmasak tarih bulur..
Şu anda size, bize düşen çözüm üretmek..
Dün Yavuz Donat, size Güney Doğu'nun incisi, cazibe merkezi
Diyarbakır'ın perişan halini, hem de içinden yazdı.. Okudunuz
mu?.