Perşembe gecesinin çekilmez Portekiz- Polonya maçı ile başlayan
çeyrek finallere kadar 36'sı guruplarda, 8'i, 1/16 finallerde
toplam 44 maç izledik, Euro 2016'da..
Fransa'ya bunca yazar gönderen bunca gazetemizin, maç yazısı, maç
eleştirisi, maç analizi, maç tahmini başta çeşitli konularda
yüzlerce yazı yayınlama şansı oldu, yani.
Şimdi hepinize soruyorum..
Bu yüzlerce yazı içinde aklınızda kalan, mahallede, işte, okulda,
sosyal medyada birisine tavsiye ettiğiniz, "mutlak oku" dediğiniz
bir yazı oldu mu?.
Doğrudur.. Bazı maçlar gece yarısı bitiyor. O saatte sonucu yazmak
bile sorun, bugünün gazeteyi erken basma zorunluğu içinde.. Ama
güzel yazının güncelliği geçmez.. İşte The New York Times yazarı
Rob Hughes'un eleştirilerini maçtan iki, hatta üç gün sonra
okuyorum, ama zevkle, ama keyifle okuyorum..
Bugünün büyük başlık, spotlarla kısa yazı geleneği içinde (Ki
nefret ediyorum), İslam Çupi, Kahraman Bapçum üslubu harika "Maç
yazıları"nı bulmak imkansız, biliyorum..
Ama eleştiri ve analiz yazılarını, ertesi gün de olsa,
bekliyorum.
Var mı?. "Şu harikaydı" dediğiniz bir yorum, bir analiz var mıydı?.
Türkiye'nin maçları dahil!.
Size bir "Analiz Yazısı" örneği vermek isterim ki, ne demek
istediğim iyi anlaşılsın.
Alman yazar Steffen Potter, guruplardaki son Kuzey İrlanda- Almanya
maçı öncesi kaleme almış..
Şimdi sayfadaki krokiye bakın.. Prensiplerimin tersine, altında
resimaltı da, bilgi de yok.. Merak etmenizi istedim "Bu nedir"
diye..
Bu krokiyi Potter, yazısının içine kendi çizmiş.. Anlatıyor..
"İlk iki maçta, Götze ve Özil'in (Krokide iki büyük mavi nokta..)
rakip takım kale atışı yaparken iki stopere pres yaptıklarına
dikkat ettim. Bunun amacı kaleciyi uzun vuruşa zorlamak ve Alman
savunma ve orta saha oyuncularının yoğun olduğu santra civarında
topu geri kazanmaktı..