"İşte gerçek Galatasaray bu" demiş, Hamza
Hamzaoğlu..
"Eğer gerçek Galatasaray buysa sahiden.." dedim, Hürriyet'teki
manşeti okurken.. Geçen sezondaki balıkcılığı devam edince, on para
etmez Konyaspor'u bile, sahada güç bela, ama skorda kolay yenince,
benim "Tabelacı" Medyama uyup sallamış..
"Gerçek Galatasaray bu!.."
Şimdi gerçek Galatasaray'a bir de biz bakalım, Konya
maçında..
Hamza'nın yok etmek için çırpındığı Burak, "Güya" taraftarın (!)
yok etmek istediği Sabri'nin adrese teslim gönderdiği topa bizde
nerdeyse unutulmuş ön direk hamlesi yapıp, usta işi bir kafayı
kalecinin tam ölü noktasına çakınca gol erken geldi.
Sonrası..
Evindeki Konya zorunlu açık oynayacak, Galatasaray golleri
sıralayacaktı. Nerde?. Mahalle takımından az ilerde Konya iki top
yapamıyordu ama, Galatasaray'da da durum farklı değildi.
Ta ki, Hamza'nın her zamanki şansı ortaya çıkana kadar skor
değişecek gibi görünmedi. Sakatlanan Chedjou'nun yerine oyuna giren
Semih poposu ile balık tutunca, Balıkçı Hamza'nın kızaracak yüzü
güldü.
Balıkçı'nın şansı devam etti. Meha'nın tutulmaz şutunu Muslera
seyretti ama, direk sallandı. Bu gol olsa, ne olurdu "İşte gerçek
Galatasaray bu" diyene sormak gerek..
Sonra, gene Hamza'nın yok etmek istediği Sneijder ortaya çıktı. İki
tane salladı..
Süper Ligde gördüğüm en kötü kalecilerden biriydi Konya'nın
kalecisi.. İkisini de aldı. Tabela 4-1 yazınca, aslında sahaya
çıkardığı 11, oynattığı futbol, yaptığı değişiklikler yüzünden
utanması gereken Hamza, soyunma odasında coştu da coştu..
Soyunma odasında bir coşan da Emre Çolak'tı. Hamza'nın evladı
manevisi.. "İki maçtır takımı yalnız bıraktığım için özür dilerim"
dedi..
Yahu Emre, takımı içerden yalnız bırakacağına, dışardan bırak..
Keşke 2 değil de 12 hafta cezalı olsaydın..