Masamın üzerinde hep duran, belki on defa okuduğum bir kitap
var.. "Büyük Tasarım!."
Zamanın Kısa Tarihi kitabıyla bir anda dünyanın en ünlü bilim adamı
olan Stephen Hawking'i herkesin anlayacağı dille özetleyen
kitap..
Tasarım Bienali'ni gezmeye başlamadan önce, İKSV (İstanbul Kültür
Sanat Vakfı) Başkanı Bülent Eczacıbaşı dostumla İstanbul Modern'de
bir yemek yemiştik de cep telefonundan beni çıldırtan bir resmi
göstermişti. Bir hafta evvel bir önemli yemek için Londra'daymış. O
yemek masasından bir resim.. Yanında Stephen Hawking oturuyor, iyi
mi?.. Hadi kıskanma?.
Bineali'n ilk bölümünü, Galata Rum Okulu'nu gezdik.. Nasıl ölüp
bayıldığımı size anlattım..
"Zaman.. İnsan.. Yaşam.. Gezegen.. başlıklı Bienal'de gördüklerim
sarhoş etmişti beni.. Eve döndüm.. Masamın üzerinde "Büyük
Tasarım!.." Yanında "Zamanın Kısa Tarihi.."
Onlara daldım hemen.. Bazı sayfalara işaret koymuşum, tekrar
okumak, tekrar düşünmek için..
Evren'in bir başlangıcı var mı?.
Artık üzerinde birleşiliyor ki, var!. Büyük Patlama..
Peki ondan evvel ne vardı?.
Hiç!.
Peki "Hiç"ten evren nasıl oluştu?.
Bilimde bu sorunun yanıtı yok.. Tam o noktada sığındıkları yer din
işte..
"Hiç"ten yaratan güce bilimin verdiği cevap "Tanrı!."
Hawking diyor ki..
"Evrenin bir başlangıcı varsa, burdan bir yaratıcısı olduğu
anlamını da çıkarabiliriz."
Milyarlarca dolar harcıyorlar İsviçre'de Cern
Laboratuarlarında..Aradıkları ne?.
Tanrı Parçacığı..
Uzandım divana.. Düşünmeye başladım..
Bugün pek çok fizikçi ve gök bilimci evrenin yalnızca Tanrısal bir
başlangıcı olduğuna inanmakla kalmayıp, ilahi bir güç tarafından
tasarlandığını da söylüyor..
Peki ya biz?. Dünyamız.. Tanrı zamanı, evreni, dünyayı, bizi
yarattı ve "Bundan sonrasına karışmam" mı dedi?.
Pek çok fizikçinin iddiası bu..