Sadece, bu konser için Ankara'dan gelen kardeşim Kemaller'le biz
değil, Lütfi Kırdar'ı tıklım tıklım dolduran seyirci de istemedi.
Nasıl bir alkış tufanı.. Nasıl ayakta bir alkış, bir coşku..
Bülent Evcil başkanlığındaki yeni yönetim, "Sahnede bitse de gitsek
diye uyuyan emekli memurlar" diye çok eleştirdiğim orkestrayı fişek
gibi yapmış.. Bir de, akıllı, zekalı program yaptın mı, sonuç bu
işte..
Konser bitti ama, iki de bis yaptıktan sonra, biz bitiremedik..
İndik aşağıya Borsa'ya..
Hava güzel.
Yazlık terası açmış, Rasim Dost..
Bir Marmara ve Boğaz uzanıyor ki, karşımızda.. Kemal, Eşi Nükhet,
bize katılan, biraz da kızları Zeynep'e ikizi gibi benzediği için
kızları yerine koydukları sanatçı arkadaşımız Nehir Erdoğan,
çorbalarımızı içerken bir saat o konseri konuştuk. Batı'nın en
sevdiğim yeridir bu.. Gece tiyatro, konsere gidildi mi, bitince eve
koşulmaz. Bu yüzden oralarda suareler erken başlar zaten, 7.5, en
geç 8'de..
Bitince, bir yerde oturulur, hafif bir şeyler atıştırmak, ya da bir
tatlı şey yerken, tatlı tatlı konuşup, gece uzatılır..
Biz de uzattık..