Kendisini devlet içinde devlet kurmuş bir tiran sanan ve
aklına esen her şeyi ama her şeyi yapma gücünü kendinde gören
Zorba, protokol tribününde kendisine elini uzatan ev sahibi kulübün
başkanına müthiş bir Osmanlı Tokadı yapıştırarak, Cumhuriyet Spor
Tarihinin utancını yaşattı ve dün Basketbol Federasyonu cezayı
açıkladı..
"6 ay protokol tribününe girmekten
men.."
Ama eyyamcılar ya.. Tokadı yiyene de bir ay!. Tokadı
yiyince "Sizi yordum, kusura bakmayın" deyip Aziz'in elini öpmediği
için herhalde..
O 6 ay denen ceza da alay eder gibi.. Adamın bu tür aldığı
cezaların haddi hesabı yok. Umurunda değil..
O kadar değil ki, "Yaptım.. Gene yaparım. Yapacağım" diye
devlete "Sporda şiddeti önlemek için" yasa çıkaran devlete de
meydan okuyor.. "Hadi sıkıyorsa durdur beni" diyor, alenen,
resmen.. Şımarıklığı da aşmış.. Küstahça..
Adam 14. Louis gibi "Devlet benim" diyor..
Devletin savcıları ne yapıyor peki?.
Tokadı yiyen başkan gitmiş, dava etmiş.
Tamam.. Peki Ey İstanbul Başsavcısı..
Siz, 6222'yi hiçe sayan bu adam için resen dava açtınız
mı?.
Bugüne dek neler neler yaptı, hiç açtınız mı?. Ne oldu?. Bir
açıklama lütfetseniz?.
Birinci güç Yasama, işini yapmış, kanun çıkarmış.
Onu uygulayacak Yargı gücü ne yapmış?.
Bir şey yapmış olsa, adam bu cüreti kendinde görebilir mi?.
Her ilde bir de özel savcılar görevlendirildi üstelik 6222
suçları ile ilgilenecek?. İstanbul'daki kimdir, nedir, necidir ve
bugüne dek kim hakkında soruşturma yapmış, kim hakkında dava
açmıştır, resen?.