İkinci yarı, ilk yarı biterken attığımız golle 2-1 başlamış.. Ama nasıl korkak ve şaşkın başlamışız, inanılmaz.. Maçın adını bilmediğim spikeri bile "Bütün hatlarımızla geri çekildik" diyor.. Öyle çekilmişiz ki, adamların iki stoperi bizim yarı sahamıza paslaşarak giriyor, hatta şut mesafesine kadar geliyor, durmadan çekilen bizimkiler önünde.. Güya savunma yapıyoruz. Ama bu kadar kötü, bu kadar aciz savunma da yapılmaz ki..
Muslera'nın önünde 6 kişilik bir hat.. Onun 5 metre falan önünde 4 kişilik bir hat daha.. Sahanın geri kalan tamamı PSV'de..
Kafamda, bu sütunlarda bin defa yazdığım Mustafa Kemal'in lafı var.. "Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.."
Yani müdafaa yapıyorsak, çağdaş futbol oynayan her takımın yaptığını yapacak, savunmaya rakip stoperlere pres yaparak hatta rakip 18 üzerinde başlayacağız. Topu kaptırır kaptırmaz kendi kalene 30 metre kalana dek çekilmenin adı "savunma" olmaz.. Ne olur?. Siz tahmin edin..
Spiker bile bu aptal oyuna isyan ederken, ekranda Galatasaray kulübesi...