Gayet nazikti, Türkiye Futbol Federasyonu İletişim Daire
Başkanlığı'ndan gelen mail. Beni Milli Takım Teknik Direktörü
Şenol Güneş'in perşembe günü (bugün yani) yapacağı
basın toplantısına davet ediyorlardı..
Güldüm acı acı ve "Sil" tuşuna dokundum
telefonumun.
Sildim attım Şenol'u..
Aslında bir iki ajans muhabiri dışında, tüm meslektaşlarım bu basın
toplantısını boykot etmeliydi.
İki sebepten..
1. İnsanların yüzüne baka baka yalan söyleyen bir adamı bir kere
daha dinlemenin anlamı yok.
2. Lafa "Sorumlu benim" diye başladıktan sonra,
başta Federasyon Başkanı ve heyeti, sonra da tüm futbolcuları
suçlayan, toplantı biterken "Bir de kendi
performansınızı eleştirir misiniz?" diyen
gazeteciyi bağırarak fırçalayan ve "Böyle soru olmaz.
Ben bu tür sorulara cevap vermem" diyen
birinin toplantısına gidilmemeliydi ki, yüzü kızarsın.
"Halkın öğrenme hakkı" adına görev yapan bir
gazeteciyi fırçalamanın ne olduğunu öğrensin.
Ama ne işe yaradığını artık kimsenin bilmediği...