Ölüm haberini aldığımda, hemen oturup bir şeyler yazmadım..
Bekledim bakalım, Bab-ı Âli'den kalan gazeteler, kendilerine çok
hizmet eden bu adam için iki satır yazacaklar mı?. Yazdılar..
Tahminimden fazla yazdılar ve hiç tahmin etmeyeceğim kadar da büyük
verdiler..
Vefa güzel şey.. Alkışladım tabii.. Ama sormadan da edemedim..
"Güngör yaşarken, başını eğmeden, kimseye
el açmadan didinerek yaşar, tek başına gazete
çıkarır ve 'Abone olun.. Bir ilan verin yeter'
derken nerdeydiniz?."
Güngör, bugün yazdıklarınızı yukardan izliyorsa, muhakkak
"Daha önceleri neredeydiniz?" şarkısını
mırıldanıyordur..
Bu sütunun okurları onu yakından tanırlar.. Çok yazdım onu
ben..
Beyoğlu'nda asansörsüz bir eski evin beşinci katında yaşıyordu..
İlk gittiğimde nefes nefese kalmıştım.. O benden 5 sene de
yaşlıydı, ama 20 yaşındaki genç gibiydi ki, her gün birkaç defa
inip çıkıyordu o bitmez tükenmez basamaklardan..
Onunla ilişkimi, 1967 yılında çıkarmaya başladığı Gazete
13 sağlamıştı....