2 binli yılların başlarında, en başta kendi kanalımız atv, tüm
büyük kanalları, "Halkı eşek yerine koymakla" suçluyor ve bu
rezilliklere göz yuman Radyo Televizyon Yüksek Kurulu'nu, yani
RTÜK'ü yerden yere vuruyordum. Gene atv'yi örnekleyip zehir
zemberek bir yazı yazmıştım ki, saat ona doğru odamın kapısı açıldı
ve o zamanki patronumuz Turgay Ciner içeri girdi. Merakla kafamı
kaldırıp baktım..
Aynen şöyle dedi patron..
"Bu RTÜK kampanyanı daha da arttırarak sürdür, Hıncal. Dilerim
sonuç alırsın ve tüm kanallar, seyircilerine saygıyı ve kurallara
uymayı öğrenirler.. Şu anda sadece biz atv olarak kurallara
uyarsak, kendi kendimize bir haksız rekabet yaratırız. Başarırsan,
RTÜK adam gibi bir yönetmelik yapar. O zaman hepimiz uyarız. Bu
rezillik de biter" dedi.
Ben de yazmayı sürdürdüm. Yani, mesela son günlerde Kanal D ve
Ahmet Hakan'ı, aSpor ve Serkan Korkmaz'ı örnek göstererek,
yıllardan beri süren "Halkı eşek yerine koyma sistemi"nin nasıl
devam ettiğini anlattım..
Yıllardır nerdeyse tek başıma sürdürdüğüm ve tek bir köşe
yazarından destek almadığım bu kampanyada bir adım mesafe
alamadığımın da itirafıydı bu..
Çünkü bu rezil uygulama sayesinde kazanılan milyarla reklam
parasının yüzde 5'i RTÜK'e gidiyordu. Onlar da hallerinden
memnunlardı..
O yıllarda dozu iyice yüksek yazılarıma bir zavallı RTÜK'çü,
"Hıncal Bey, biz çok tutarlı bir reklam yönetmeliği yaptık ama
kanallar açığını buluyorlar" diye aptalca bir yanıt vermişti. Hepsi
o..
Bakar mısınız?. Yönetmelik doğruymuş ama, kötü niyetli kanallar
açıklarını buluyormuş..
O zaman açık bırakmayan, net, kesin bir yönetmelik yapsana.
"60 dakika içine her biri en fazla 6 dakikalık 2 reklam kuşağı
konur. Yayın reklamla kesildiği andan 6 dakika sonra, kaldığı
yerden devam eder.
Gene her 60 dakika içine, her biri en fazla 1.5 dakikalık iki
tanıtım bandı konur. Yayın tanıtım için kesildiğinde, 1.5 dakika
sonra kaldığı yerden devam eder. Böylece 1 saat içinde yayın 2
reklam, 2 tanıtım arası ile en fazla 4 defa kesilebilir."
Kuralı böyle koy da açığını bulsunlar bakalım.
Uymayana, ağır para, tekrarında yayını durdurma cezası ver de,
Ahmet Hakan gibi bir adam hem de tam bir saat süren arasız Ana
Haber'den sonra (18.45- 19.45) "Kısa bir ara" desin, yayın tam 15
dakika kesilsin.. Dönüşte "Az sonra" başlayacak dizinin reklamını
yapsın ve sanki devam edecek havası verdiği Ana(!) Haberleri
kapasın.. Sonra tekrar araya giren reklam ve tanıtımlar yüzünden
"Az sonra" denen dizi, yarım saat sonra, 20.30'da başlasın..
RTÜK öyle bir yönetmelik yapmış ki, bu rezillik çıkabiliyor.. Ya da
yönetmelik sağlam da, RTÜK, halkı eşek yerine koyan bu uygulamaya
ceza vermiyor, veya veremiyor.. Hatta, yüzde 5'ler yüzünden halkın
eşek yerine konmasından mutlular aslında.
Hep bildiğiniz bu konuları bugün belki yüzüncü defa niye
yazdım..
Geçen hafta "RTÜK'te umutlu gelişmeler var" dedim ya..
Bana gerçekten umut veren, yaptırım gücü olan bir yeni üye gelmişti
ya Kurula..
Ebubekir Şahin!.
Bay Şahin'e, siz okurların önünde durumu bir daha özetledim,
bugün..
Milyonlarca TV seyircisinin her gün, hem de başta kamu televizyonu,
yani o halkının vergileri ile beslenen TRT olmak üzere, tüm
kanallar tarafından eşek yerine konmasının önüne geçecek bir
yönetmelik hazırlanması işini başlatabilir, Bay Şahin..
Umudum o!.
Amerika'da nasıl oluyor?. Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere'de
halk eşek yerine konuyor, konabiliyor mu?. "Biz mi ulus olarak eşek
yerine konmaya uygunuz" diye aşağılık kompleksi gelecek
millete!.
Bay Şahin, uygar ülkeler yönetmeliklerini ve uygulamalarını kolayca
buldurabilir, tercüme ettirebilir. Kamuoyu oluşturmak için,
medyanın köşe ve Tv yazarlarına dağıtabilir ve Türkiye için
görüşlerini isteyebilir.
Yapmak isteyene, yapacak çok..
Ben bu defa "Böyle gelmiş, böyle gider" denmeyeceğinden
umutluyum..
Bu umutla ilk adımları hemen bekliyorum.
RTÜK bizi yıllarca uyuttu.
Bu defa uyutmasın.
Bu defa umutlarım boşa çıkmasın!.