Genç kızlar, kadınlar, niye bavul gibi çantalarla
dolaşıyorlar?.
Moda diye değil.. İçinde su şişeleri taşımak için.. Sabahtan akşama
durmadan su içiyor, yarım saatte bir de çişe gidiyorlar..
Efendim bol su içip, işemek zayıflatıyormuş..
Peki her çişle atılan, yaşam için hayati önemli o mineraller,
elektrolitler ne oluyor?.
Kafamdaki soruyu, sevgili doktorum Hasan İnsel'e sordum. Eski
okurlarım Dr. İnsel'i tanır. Bu ülkenin en uzman "Anti aging/
Geriye Yaşlanma" uzmanıdır.
Tavsiyelerini yıllar önce bu sütunlarda bir hafta boyu yazdım.
Sonra da kendimde uyguladım.
"Kilo vermek istiyorsanız, diyetisyenlerden ve kilo verdiren
çiftlik, merkez ve köylerden uzak duracaksınız.
Kilo vermenin yolu, vücudun ihtiyaç duyduğu her türlü gıdayı
eksiksiz almak, alırken de beyne açlık hissi vermemekten geçer..
Yani ne zaman açlık hissi duyarsanız hemen bir şeyler yiyin. Ama az
yiyin. O kadar" diye özetleyebilirim. doktorun deyip, benim
yaptıklarımı..
90'lı kilolardan 70'li kilolara düştüm, yıllar yıllar önce.. Oraya
yerleştim.
Bir daha da kilo almadım.
İşte o Doktor Hasan İnsel'e sordum.. bu "Bol iç, bol saat başı çişe
git, zayıfla" işini..
Mineral kaybından daha büyük, hatta ölümcül bir tehlike ortaya
çıktı. "Su zehirlenmesi.." Yaşamın şartı suyun zehire dönüşmesini
aklınız alıyor mu?.
O zaman sabırla sonuna kadar okuyun..
***
Hıncal Uluç: Şu "Su" meselesini hele bir anlayalım doktor!.
Dr. Hasan İnsel: Vücudumuzdaki bütün hücrelerin, dokuların,
organların düzgün çalışması için suya hem de biraz bolca suya
ihtiyacı olduğu kuşkusuz.