1946’da çok partili siyasal hayata geçildiğinden bu yana Türkiye’de 17 genel seçim yapıldı. 7 Haziran’da 18. genel seçime gidilecek. 2002, 2007 ve 2011’de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ezici çoğunluk ile iktidarı kazandığı son 12 yılı hariç tutarsak Türkiye’nin 69 yıllık çok partili siyasi hayatının demokratikleşme çabalarıyla geçtiğini söyleyebiliriz. Bu süreçte aslında iki aktör vardı. 69 yıl boyunca vesayetlerin ve milletin temsilcileri yarıştı. Bu demokrasi mücadelesinin her kesintiye uğrayışının bedelini millet ödedi.
Son 12 yılın başarısı, geçmişteki koalisyon dönemlerinin belirsizliğine, ekonomik darboğazlara son vermek değildi yalnızca. Türkiye’de yepyeni bir dönem başladı. AK Parti’ye siyaseten ve fikren karşı olan kesimlerin dahi üzerinde ittifak edebileceği bir siyasal, sosyal ve ekonomik başarı ortaya çıktı. İstikrarlı ekonomik büyüme ve sosyal değişim muhalif kesimlerin dahi hayatına bir artı değer kattı. 12 yıldır şahitlik ettiğimiz şey sadece bu siyasal ve ekonomik istikrar değil. Türkiye aynı zamanda büyük bir paradigma değişikliği yaşadı ki, vesayetçi, seçkinci paradigmanın hoşuna gitmeyen tam da buydu.