Türkiye’de siyaset teorik olarak da, pratik olarak da yeni bir döneme girdi. Bu, kültür sanat yaklaşımının da yeni bir döneme girdiğine işaret kabul edilebilir. Kültür-sanat alanının, Türkiye’nin son 15 yıllık ilerleme ivmesinin gerisinde kaldığı hep konuşulan, siyasi iktidarın da özeleştiri yaptığı bir konu.
Kültür-sanatın ilgi bekleyen birçok alt başlığı var. Biri diğerinden önemsiz değil. Her birinin soğukkanlı biçimde ele alınması gerekiyor. Fakat hükümetin diğer icrai alanlarının da birlikte hareket etmesini gerektiren acil bir konu var ki, o da şehirlerin kimlik ve estetik sorunları. Yaşadığınız şehirlere gündelik yaşam telaşından öte bir zaviyeden bakabiliyorsanız, can sıkan, ruh karartan manzaralarla karşılaşıyorsunuz.