7 Haziran seçimleriyle ortaya çıkan tablo, tam anlamıyla bir AK
Parti başarısıdır. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü iradesinin
sonucudur. Bu sonuç, 20 yıldır ilmek ilmek örülen, gece-gündüz
sabırla yürütülen bir çabanın ürünü. AK Parti ve Sayın Erdoğan,
bundan sonra hiçbir şey yapmasa, Türkiye’yi deli saçması kimlik
siyasetinin prangalarından kurtarmış olması yeter. Etkisi kuşaklar
boyu sürecek bir dönüşüm gerçekleştirildi. Tek tip kadın dayatması
parçalandı, her kimlikten kadın Meclis’te yerini aldı. Farklı etnik
gruplara mensup temsilciler Meclis’te seslerini duyurabilecek bir
konum elde ettiler. Bu yönüyle 7 Haziran seçimleri, demokrasi için
çok önemli bir kilometre taşıdır. Toplumun tüm kesimleri artık
demokratik kanalları kullanarak söz söyleme hak ve yetkisine
sahiptir. Bu uzun soluklu demokrasi mücadelesinin geldiği nokta,
diktatörlük yaygarası koparanları belki utandırmaz ama bizi
umutlandırıyor. Zira bir derdin varsa, artık bunu taşıyabileceğin
bir Meclis’in de var.
Tüm bu güzel gelişmelere, ‘efendice’ siyaset yapma imkanlarına
rağmen, siyaseti hala algı operasyonlarıyla, yalan ve iftiralarla,
kirli biçimde dizayn etmek isteyen bir güruh var. Dayandıkları
medya organlarından iştahla kir ve husumet akıtıyorlar.