15 Temmuz iç savaş ve işgal girişimi bağıra bağıra geldi. Bu işgal hamlesinin görmek için arif olmak gerekmezdi. Zira 17-25 Aralık bunun bir provasıydı ve kimse bundan ders çıkarmamıştı. Onlarda bunu biliyor ve görüyordu.
Şöyle ki örgüt yarım asra yaklaşan bir sürede edindiği tecrübe ve gücü kullanarak yapabileceği her şeyi yapmış, geriye bir tek işgal kalmıştı. Devletin tüm girişimlerine rağmen özgüveni ve pervasızlığı da zaten bunu gösteriyordu.
Öz güven patlaması yaşayan örgüt elemanlarının bunu hissettiriyor “görün bakın neler olacak…” türü cümleler kuruyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yalnızlığının sebebi de buydu, çünkü herkes darbe yapılacağına inanıyordu.
Fetullah Gülen ta Pensilvanya'dan Erzincan'da bile davalar açıyordu. Şahsıma açtığı davalar için ifade vermeye gittim. Tam dört ifademde örgütün darbe yapağını savcılara bildirdim. Bu sayede -belki de Türkiye'de ilk kez- darbenin olacağını adli kayıtlara geçirmiş oldum.